BİR ŞEY YAPMALI

CUMHURİYET İÇİN DEMOKRASİ İÇİN HALK İÇİN GELECEĞİMİZ İÇİN ..................... cemaatlerin yönettiği bir coğrafya olmak istemiyorsak ................. Ama benim memleketimde bugün İnsan kanı sudan ucuz Oysa en güzel emek insanın kendisi Kolay mı kan uykularda kalkıp Ninniler söylemesi

3 Haziran 2009 Çarşamba

DÜNYANIN EN BÜYÜK TERÖRİSTİ

Dünyanın En Büyük Teröristi ABD Dışişleri Bakanlığı'nın "2008 Terörizmle Mücadele Raporu" evvelki hafta yayınlandı. Amerika'nın ve Avrupa Birliği'nin periyodik olarak yayınladıkları "terörle mücadele raporları", kuşku yok ki, dünyanın en büyük riyakarlıklarından biridir. Periyodik bir riyakarlık! ABD Dışişleri Bakanlığı'nın terör raporu da bu riyakarlığın son örneği. Dünya halklarının baş düşmanı, tarihi katliamlarla dolu, bugün dünya halkları üzerinde terör uygulayan ve tüm ülkeleri, örgütleri, halkları alenen tehdit eden bir ülke, utanmadan her yıl aynı demagojiye başvuruyor. 2008'e ilişkin raporda da Hamas, Hizbullah, El Kaide, PKK ve DHKP-C, "terörist örgütler" olarak sayılırken, Amerika'ya boyun eğmeyen Küba, Suriye, İran ve Sudan gibi ülkeler de 'terör destekçisi ülkeler" olarak yer alıyor. ABD bu hakkı nereden alıyor? Kim ona şu ülke ve şu örgüt teröristtir, şu değildir, deme yetkisi veriyor?.. Amerika'nın imparatorluk politikalarına kim karşı çıkıyorsa, kim direniyorsa, kim Amerikan tekellerinin ülkesini yağmalamasına izin vermiyorsa, Amerika ona "terörist" damgası vuruyor. Amerika'dan yana olanlar ve olmayanlar! Ayrım buna göre yapılıyor. Terör listeleri, bütün dünyaya halklara karşı yürütülen haksız, adaletsiz savaşta Amerika'nın yanında olmayı dayatıyor. Çünkü ABD, emperyalist dünyanın efendisidir; bütün ülkeler, halklar ve örgütler, emperyalizmin önünde boyun eğmelidir. Eğilmiyor ve başkaldırıyorsa işte o zaman, o baş derhal koparılmalıdır!.. Terör Raporları'nı, listelerini şekillendiren mantık budur. Amerikan çıkarlarına ters düşen bütün ülkeler, örgütler ABD'ye göre "teröristtir", etkisizleştirilmesi, yok edilmesi gereken hedeflerdir. ABD, terör raporları ve listeleriyle, herkese "benim terörist dediğime sen de terörist diyeceksin" dayatmasında bulunuyor. Raporlar ve listelerin bir işlevi de budur. Terör listeleriyle, anti-emperyalist, anti-Amerikan ilerici, devrimci ülke ve örgütler gayri-meşru gösterilerek tecrit edilmesi hedeflenmektedir. ABD, kimseyi "terörle" suçlayamaz. "Terörist listesi" hazırlayamaz. Çünkü dünya halklarına terör uygulayanların en başında kendisi geliyor. ABD'nin hazırladığı "terör raporu"nda yer almak, kimse için bir utanç, bir olumsuzluk, bir eksiklik değildir; tam tersine, safını dünya halklarından yana belirlemektir. Emperyalizme ve faşizme karşı onurlu ve kararlı bir politik tavır içinde olmaktır. ABD'nin katliamcı politikalarına tabi olmamaktır. İşte devrimciler bu nedenle yıllardır terör listelerinde yer alıyorlar. Amerika'nın 'terörizm' ölçüleri Raporda "terörist örgütler" arasında sayılan DHKP-C, Amerika'ya göre neden terörist sayılıyor? Raporda sıralanan nedenlere bakınca, emperyalizmin mantığı da, terörizm demagojisinin esası da çok daha açık görülüyor. DHKP-C teröristmiş; çünkü, "Anti-Amerikancı, Anti-Nato'cu" imiş!... Evet, öyledir! Çünkü, "Amerikan çıkarlarına yönelmiş"... Evet, Devrimci Hareket, Amerikan çıkarlarına karşıdır. Çünkü, "Türkiye devleti karşıtı bir grup"muş!... Evet, emperyalizmin işbirlikçisi, faşist bir devleti onaylamıyor; bu nedenle de halkın iktidarı için savaşıyor. Çünkü, "Marksist-Leninist bir grup"muş!... Doğrudur; ideolojiler bitti, sosyalizm öldü iddialarının tekrarlanıp durduğu bir dünyada, Devrimci Hareket halen Marksizm-Leninizm'i savunmaya, bu ideolojinin orak-çekiçli bayrağını dalgalandırmaya devam ediyor. Çünkü, "Amacı sosyalist bir devlet kurmak"mış!... Bu da doğru. Tarihin kaydettiği en ileri sistemi, tarihin kaçınılmaz doğrultusundaki toplumu savunuyor Devrimci Hareket. Bütün bunlar doğru olmasına doğru da, bunların TERÖR'le, TERÖRİZM'le ilgisi ne? "Anti-Amerikancı, Anti-Nato'cu" olmak; "Amerikan çıkarlarına yönelmek; "Türkiye faşist devleti karşıtı olmak; "Marksist-Leninist bir grup" olmak; "Sosyalist bir devlet kurmayı amaçlamak"; neden teröristlik olsun? DHKP-C'nin teröristliğine bir gerekçe daha sayılıyor raporda, bu belki en çarpıcı gerekçe: DHKP-C teröristmiş; çünkü, "Amacı tek-üç kişilik hücrelerden oluşan F Tipi Hapishaneleri kaldırmak"mış!... Suç büyük! Suç çok çok büyük. Devrimciler, tecrit hücrelerine karşı direndikleri, düşüncelerinden, inançlarından vazgeçmedikleri, bu uğurda 122 şehit verdikleri için Amerika tarafından suçlu ilan ediliyorlar... Raporda DHKP-C'nin bir "suçu"(!) daha sayılıyor: DHKP-C teröristmiş; çünkü, "ABD hedeflerine yöneliyor"muş. Bu cümlenin devamında da şunlar yazılı: "2003'ten itibaren ABD hedeflerine yöneliminin gerekçesi Irak'ın Özgürlüğü Operasyonu'ndan dolayı olmuştur." Amerika, suçunun da farkında! Evet, Devrimci Hareket, Amerika'nın Irak işgalinin karşısına çıkmıştır; şurası açık ki, işgalin hesabını sormak haklı ve meşrudur. Dünyanın bir çok yerinde haksız savaşlar veren, işgaller gerçekleştiren, ilerici, anti-emperyalist iktidarlara karşı darbeler tezgahlayan bir ülkenin kurumlarının, temsilcilerinin hedef olmasından daha doğal ne olabilir ki? Ama emperyalist Amerika, eleştiri karşısında bile tahammülsüzdür. Daha önceki "terör raporları"nda, DHKP-C, "ABD'yi açıkça eleştirdiği, Afganistan'daki savaşını onaylamadığı" için hedef ilan edilmiştir. Amerikan emperyalizmi, terörizm demagojisine haklılık kazandırabilmek için bir de diyor ki; "Faaliyetlerini asıl olarak bağışlar ve haraçlarla sağlamaktadır"... Haraç almak, emperyalizmin işi ve karakteridir, devrimciler bu tür yöntemlere başvurmazlar. Dünyayı haraca bağlayan kendileridir. Emperyalistler tüm teşhir olmuşluklarına rağmen, bu tür raporlar hazırlamaktan vazgeçmiyorlar. Kendi suçlarını devrimcilere maledip, devrimciliği terörizm olarak göstermeye yönelik karşı-devrimci propagandayı ısrarla sürdürüyorlar. Devrimcileri geniş kesimlerden bu yolla tecrit etmeye çalışıyorlar. 11 Eylül saldırısından yalnızca 3 gün sonra 14 Eylül 2001'de Devrimci Hareket, "GERÇEĞE ÇAĞRI" başlığıyla yayınladığı açıklamasında şöyle söylemişti: "Hedef 'İslamcı Örgütler' olarak gösterilse de en genelde Amerikan İmparatorluğu'na karşı çıkan, kapitalizmin sömürüsüne muhalif olan tüm örgütlü güçler, halklardır. Asya halkları, Latin Amerika halkları, Ortadoğu halkları, Balkan halkları, Kafkas hakları ve hatta Avrupa metropollerinin tüm muhalif, ilerici güçleri bu saldırının hedefi durumundadır. Amerikan emperyalizmi terör demagojisiyle bunu yapmak istiyor." Böyle de oldu. Amerika'nın hazırladığı "terör listeleri"nde, "şer ekseni" listelerinde, "terör destekçileri" listelerinde onlarca ülke ve örgüt yeraldı, listelerde yer verilenlerin sayıları sürekli arttı. Irak da, Amerika tarafından "terörist ülke" ilan edilen ülkelerdendi. Amerika, Afganistan ve Irak'ı işgal ederek, bütün muhalif güçleri, "terör listeleri"nde yer verdiği ülkeleri ve örgütleri, nasıl "hizaya" getireceğini göstermek istedi. Afganistan ve Irak işgalleri, bu iki ülkeye yönelik amaçların ötesinde, tüm ülkelere, örgütlere, halklara bir tehdit ve gözdağıydı. Bu iki ülke üzerinden bütün dünya halklarına, "eğer benim politikalarımı onaylamazsanız, sonunuz böyle olur" gözdağı veriliyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

No Pasaran !