BİR ŞEY YAPMALI

CUMHURİYET İÇİN DEMOKRASİ İÇİN HALK İÇİN GELECEĞİMİZ İÇİN ..................... cemaatlerin yönettiği bir coğrafya olmak istemiyorsak ................. Ama benim memleketimde bugün İnsan kanı sudan ucuz Oysa en güzel emek insanın kendisi Kolay mı kan uykularda kalkıp Ninniler söylemesi

14 Nisan 2010 Çarşamba

Sigaranın göze de zararı var

Sigaranın göze de zararı var
Yapılan bir araştırmaya göre Sarı Nokta Hastalığı'nda sigara içenler, içmeyenlere göre 4 kat daha fazla risk altında. Amerikan Sağlık Birliği’ne göre, ABD'de 10 milyondan fazla kişiyi etkileyen Sarı Nokta Hastalığı, 65 yaş üzerindeki görme kayıplarının en önemli sebepleri arasında yer alıyor. 2007 yılında Göz Bilim Arşivi’nde yayınlanan habere göre sigara içen kişiler, içmeyenlere göre 4 kat daha fazla risk altında bulunuyor. Dr. Sanjay Gupta’nın yaptığı açıklamaya göre, Sarı Nokta Hastalığı’nın en önemli sebebi yaş faktörü. Bu hastalık genellikle 50 yaşından sonra görülmeye başlıyor. 75 yaşına gelmiş kişilerin yüzde 15’inde Sarı Nokta Hastalığı'na rastlanabiliyor. Ancak sigara içiyorsanız Sarı Nokta Hastalığı’na yakalanma riski 4 kat daha fazla oluyor. Sarı Nokta Hastalığı göz merkezine zarar vererek kitap okumak, araba kullanmak hatta yüzleri seçebilmek gibi görme eylemlerini yapabilmeyi engelliyor. Retinanın merkezi olan makula, gözün arka kısmında bulunuyor. Makula zarar gördüğü zaman görüntüler bulanıklaşmaya başlıyor. Yapılan araştırmaya göre eskiden sigara içmiş kişiler hiç sigara içmemişlere göre 3 kat, içmeye devam eden kişiler ise hiç sigara kullanmamış kişilere göre 4 kat daha fazla risk taşıyor. Sigaranın insan vücudunda yol açtığı diğer hastalıklardan korunmak için de sigarayı bırakmak önem taşıyor.
ALINACAK ÖNLEMLER
Sarı Nokta Hastalığı'na karşı gözlerinizi sigarayı bırakarak ve lutein yönünden zengin besinler ile beslenerek koruyabilirsiniz. Ancak yeterli derecede lutein almak sigarayı bırakmak kadar zor. Çünkü yeterli miktarda luteini alabilmek için bazı besinlerden çok fazla miktarda (günde 1,2 kg mısır veya 48 adet yumurta gibi) tüketmek gerekiyor. Uzmanların bunun için tavsiyesi ise luteini *mikronutrisyon ürünleri yani lutein ve antioksidan desteği olarak dışarıdan almak. *Mikronutrisyon, mikro beslenme ile eş anlamlı olup, özellikle vücut için gerekli besin desteklerinin istenen oranda alınması şeklinde tanımlanabilir. Mikro beslenmenin en net örneklerinden birinin vitaminler olduğu belirtiliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

No Pasaran !