BİR ŞEY YAPMALI

CUMHURİYET İÇİN DEMOKRASİ İÇİN HALK İÇİN GELECEĞİMİZ İÇİN ..................... cemaatlerin yönettiği bir coğrafya olmak istemiyorsak ................. Ama benim memleketimde bugün İnsan kanı sudan ucuz Oysa en güzel emek insanın kendisi Kolay mı kan uykularda kalkıp Ninniler söylemesi

7 Haziran 2011 Salı

ÖNEMLİ

BASINIMIZA ÖNEMLE DUYURULUR!
İstanbul bilinen 8500 yıllık tarihi ile dünyanın en önemli kentlerinden biridir. Tarihsel öneme sahip bu kentin özelliklerini ve güzelliklerini açığa çıkarmakta, İstanbul’u ve ülkemizi yönetenlerin en temel görevleri arasında gelmektedir. İstanbul, yeraltı ve yerüstü güzellikleriyle bir bütündür. Bu bütünlüğü korumak için çok akıllı olmaya da gerek yoktur. İstanbul’da var olanları korumak İstanbul’u dünyaya açmanın tek yoludur. Oysa, İstanbul sürekli olarak ifade ettiğimiz gibi uzun süredir İstanbul’dan yönetilmiyor. İstanbul Ankara’dan yönetiliyor, İstanbul dünya finans çevreleri ve gayrimenkul sektörünün sömürücüleri tarafından yönetiliyor. İstanbul, gözü paradan başka hiçbirşey görmeyenlerin sömürüsüne ve yok edilmesine birkez daha açılıyor. Bunun adına da çılgın projeler deniyor. İstanbul bir bütündür. Yoluyla, suyuyla, ormanlarıyla, yeraltında ve yerüstünde bulunan eski eserleriyle bir bütündür. İstanbul iki yeni kent olacak demek; Anadolu yakasında Ömerli ormanları, Beykoz ormanları, Şile ormanları, Avrupa yakasında Belgrad ormanları, Kemerburgaz ormanları, Çatalca ormanları ranta teslim edilecek demektir. Bu bölgelerin yapılaşmaya açılması İstanbul’un 25 milyonu aşkın bir nüfusa sahip olması demektir. Çanakkale boğazına köprü yapılacağını söylemek, ülkemizin en verimli havzası ve su deposu olan Trakya’yı yok etmek demektir. Karayolu tüp geçişin yapılması demek; İstanbul’un iki yakasında ulaşımı ve trafiği kilitlemek demektir. 3.Köprü’nün yapılması demek; tüm orman alanlarının ve su havzalarının, İstanbul’un oksijeninin ve gezinti alanlarının yok edilmesi demektir. Tüm bu projeler İstanbul’un ulaştırmasını içinden çıkılamaz hale getirecek, İstanbul’da hayat duracaktır. Kent bilimine rasyonel bir akla dayanmayan, günü birlik çıkara, İstanbul’un pazarlanmasına ve satışına yönelik bu projeler yerli ve yabancı sömürücülere hoş gelebilir, onların ilgisini çekebilir ama, İstanbul’u daha da yaşanmaz bir hale getirir. İstanbul, İstanbul’dan yönetilmelidir. Yerli ve onların ortağı yabancı sömürücüler İstanbul’dan ellerini çekmelidir. İstanbul yerli ve yabancı gayrimenkul sektörüne ve paradan başka hiçbirşeyi görmeyen çevrelere teslim edilemez. Torunlarımızdan miras aldığımız İstanbul rahat bırakılmalıdır, para uğruna torunlarımızın geleceği karartılmamalıdır. Tarihimize ve kültürümüze bıçak gibi saplanacak Başbakan’ın “iki yeni kent projesine” insanım diyen, torunlarımı ve gelecek kuşakları seviyorum diyen herkesin karşı çıkması gerekir. İstanbul 12 Haziran’da yapılacak olan seçimlere teslim edilemeyecek kadar önemli bir kenttir. Bu bilinçte olan herkesi duyarlı olmaya çağırıyorum.
Saygılarımızla.
18.04.2011
Cemal GÖKÇE
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

No Pasaran !