Fikret Otyam çevre ödülünü reddetti
Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin 13. Çevre Hizmet Ödülü çerçevesinde Türkiye ölçeğinde ödüle layık görülen gazeteci, yazar ve ressam Fikret Otyam, bu ödülü almayacağını bildirdi.
Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof .Dr. Bülent Topkaya'ya bir yazı gönderen Otyam, Türkiye ölçeğinde çevre hizmet ödülüne layık görüldüğünü hatırlatarak, gösterilen ilgiye ve sonucuna teşekkür ettiğini kaydetti.''Böyle bir ödülü yüreğimde ve ödül raflarımda taşımak kıvancım olacaktı'' diyen Otyam, yazısında şu ifadelere yer verdi:
''Sayın Kurul Üyelerinin 'çevre bilinci ve doğa sevgisinin gelişmesine' dair görüşlerime uymayan bir hususu, yürekten apaçık belirtmek isterim. Ben yaştaki (1926) sedir, çam ve nice ağaçların acımasızca kıyıma uğratıldığını acıyla izlerken ve bu acımazsızlığı/kıyımı kıyasıya eleştirirken, aynı amaçlı bir ödülün Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu'na da verilmesi, doğa sevgime ve bu konulardaki yazılarıma ters düşeceği; aldığım takdirde yaşanan orman katliamına ortak sayılacağımdan ödülünüzü alamayacağımı bildiriyorum. Beni anlayacağınızı umar, en içten saygılarımı sunarım.''
10 Mayıs 2010
Bu gün Önder gazetesine bu e postayı gönderip yayınlanmasını istedim: Uygar kentlerde, hizmette bulunan kişilerin adlarının “eserlerine” verilmesi , çok güzel bir uygulamadır. Ben de yaşadığım kente hizmette bulunanların adlarının “eserlerine” verilmesini öneriyorum.
YanıtlaSilKentin, zaten yetersiz olan parklarının içine ;
• Telefon kulübesi
• Bankamatik
• Taksi durağı
• Elektrik işletmesinin trafosu
• Kocaman çay ocakları
• Muhtarlık odaları,
yapılmasına katkıda bulunanların adları “eserlerinin” üzerine yazılmalıdır. Saygılarımla.
senin paylaşıma denk düşmüş.
:)
YanıtlaSilHer olmuş yeni olacağın başlangıcıdır.
bunlar sadece başlangıç sanırım
:)
Her nefes, yeni bir başlangıcın umududur. Derinden alınan nefes de o umudun kazanılmasıdır.
derin deriiiiin nefes alalım hocam