
“Korkutamadılar beni anne
Avlunun ortasında çatık bir kaş gibi duran darağacı
Bir zaman rüzgarda
Saçını tarayan telli kavak değil mi
Boynundaki kemendi bir öğle sonu bükerken o kız
Sarı sıcak sevdasını düşürmedi mi
Söyle anne
O çingene
Bir çiçek bahçesi kadar sıcak sokağımızdan
Bağıra çağıra geçen bohçacı kadını
Sevmedi mi çılgınca….”
Ya umut?
Umut yok mu?
Tabii var.
“Günler ağır.
Günler ölüm haberleriyle geliyor.
En güzel dünyaları yaktık ellerimizle
Ve gözümüzde kaybettik ağlamayı:
Bizi bir parça hazin ve dimdik bırakıp
Gözyaşlarımız gittiler.
Ve bundan dolayı biz unuttuk bağışlamayı
Varılacak yereKan içinde varılacaktır.
Ve zafer
Artık hiçbir şeyi affetmeyecek kadar
Tırnakla sökülüp koparılacaktır….”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder