Bir astegmenin yazısı..
Tarih: 28 Eylül 2009 18:49P.Kıd.Üstğ.Bülent DemirŞahin J.Bölük Komutanı Cizre/ŞırnakZıpkın gibi genç bir asteğmendim, hatırlarsınız komutanım..Gönüllü olarak güneydoğu da görev yapmak isteyen..Madem vatan tehlikedeydi, madem milletimizin birliğine bütünlüğüne karşıhain terör tehdidi vardı, biz vatan evlatlarına düşen şey, kanımızcanımız pahasına bu memleketi, bu toprakları savunmaktı..Bize öğretilen buydu... Önce ailede, sonra okulda, sonra kitaplarda..Yüreğimize işlemişti.. Ne yapacaktık yani... Torpil bulup batıdaanakuzusu misali askerlik mi.. Eksik olsun.. Uzak olsun...Bu duygularla görev için emrinize giren yüzlerce asteğmenden biriydim...Beni hatırlarsınız.. Hatta beni çok iyi hatırlarsınız..... Helallikisteyip de alamadığınız kaç astınız olmuştur ki...Komutanız altındaki Erdem Sınır Karakoluna Destek Timi Komutanı olarakgeldiğim günü hatırlıyorum..Karakoldaki en yüksek rütbeli ben olduğum için tüm sorumluluk dadolayısıyla bana aitti..Daha ilk günümde karakoldaki bazı askerlerin giyiminin diğerlerindenfarklı olduğunu gördüm.. 3-5 kişi kadarlardı.. Diğer tüm askerler hücumyeleği ve postal yani tüm gün giyimi zorunlu kıyafetlerle dolaşırken bu3-5 i her ne hikmetse yeleksiz ve terlikle dolaşıyordu.. Önceleri onlarıhasta veya istirahatli sandım.. ama istirahatli adam dışarda turist ömermisali dolaşmaz.. yatağında veya bölük revirinde olur.. sonra nöbetçiçavuşu çağırdım ve bu durumu sordum.. verdiği cevaba inanamadım...- Komutanım dedi bana... o askerler imam hatip mezunu....!!!- Eeee....yani...?- Komutanım.. o askerlerin gündüz nöbete veya gece pusuya isimleriyazılmaz...!!!- Eeee...peki ne yaparlar burada..?- .............................- Oğlum cevap versene... ne demek görev yazılmaz.. kim yazmaz... kimyazdırmaz...?- Komutanım... Bölük komutanımız.. ( hık mık ile karışık) .............Tahminleriniz üzere aynı gece bu vatan evlatlarına da aynı diğeraskerler gibi pusu görevi tarafımdan karakol defterine de kaydı düşülmeksuretiyle yazılmıştır....Senmisin yazan... Heralde vahiy! yoluyla olacak, haber alıp daha pusutimi çıkmadan bir baktım bölük komutanı olarak araca atlamış karakolagelmiştiniz.. Ben aracı kapıda karşılayarak,- Astğm. Ayhan...........Vukuatım yoktur komutanım... demiştim... (amavukuatım varmış.. haberim yokmuş..)Vukuatım şuymuş..... bu arkadaşlar, yani İmam Hatip mezunu olan askerlerKur'an-ı hatim ettikleri için mübarek (sizin tabirinizle) insanlarmış..Yani onları korumalı, gözetmeli imişim... bu da nasıl olacak askerocağında... görev vermemek suretiyle olsa gerek...Lafın özü 40 dereden dolaşan lafların özeti bu... Ayhan Asteğmen nedesin.... adam komutan karşısında... e dağbaşı burası... üst komutanbulup derdini anlatacak hali mi var...- Emredersiniz Komutanım... Yazılı emrinize müteakip bu askerlere görevyazılmayacaktır....!!!!Gözlerime bakmıştınız komutanım.. bakışmıştık bir müddet... beni mitartmıştınız, sözlerimi mi... yoksa kararlı olup olmadığımı mı aradınızgözlerimde bilemiyorum...Sonra gittiniz, hiçbir şey demeden.... birdaha da yıldızımız barışmadısizinle...... olur olmaz bir sürü saçma sapan sebeplerden fırça attınızilerki günlerde... Ama o yazılı emriniz bir türlü bana ulaşmadıkomutanım.. ve Ayhan asteğmen diğer askerlere nasıl davrandıysa omübarek dediklerinize de öyle davrandı...O Mehmetlerin hepsi mübarektir komutanım.. Vatan savunması da öyledir...Mübarek iştir... Mübarek insanlar yapar...Takva kulların kendi aralarında bir üstünlük ölçüsü değildirkomutanım... Allah ile kulları arasında bir ölçüdür..Siz gittikten sonra pusu ve karakol emniyet timl erini çıkarırken oMehmetlerin gözlerini görmenizi isterdim komutanım.. Bana bir farklıbaktılar o akşam.. sanki korkmadan bölük komutanına karşı kafa tutmuş veörtülü emrini dinlememiş, ama doğru olanı yapmışım gibi... görmeliydinizo gözleri....Geçti aradan 15 sene... nerden mi aklıma geldi şimdi durduk yere... yokcanım ne durduk yerdesi...Bir baktım dün Habertürk de Fatih Altaylı'ya konuk olmuşunuz komutanım..hüseyin üzmez'in avukatı olarak.....Yüzünüz biraz değişmiş ama ses tonunuz ve vurgulamalarınız aynı hala...Bırakmışsınız yüzbaşı rütbesindeyken... ya da zorunda kalmışsınızdır...bilmiyorum.... Kul hakkı nedir çok iyi bilirsiniz komutanım.. Öbürtarafa üzerinde kul hakkıyla gitmek.. O kadar hassassınız ki o konudaasker-subay tüm astlarınızın yanına terhis gününden bir gece önce giderve ısrarla helallik isterdiniz... vermemek ne mümkün... komutansınız....Bilemem, sadece bu garip Ayhan asteğmenden mi alamadınız.. ya da birbaşkaları daha oldu mu...Söylermisiniz komutanım... vatan savunması için Anadolu'dan kopup gelenvatan evlatları geldiği yerde aynı kendi gibi olanların kayrıldığınıgörünce ne der, ne düşünür... onun yerine de göreve gitmesi, pusuyagitmesi, çatışmaya girmesi doğrumudur.. biri turist Ömer mi salidolaşırken, çayını sigarasını tüttürürken, diğerinin tüm geceyi elitetikte arazide mevzilenerek geçirmesi hak mıdır... Allahtan revamıdır... bu kul hakkı değil ise nedir...Bilmem içinizde ukde kalmışmıdır bu dik kafalı asteğmenden helallikalamamak... Siz o haksız yere ayrım yaptığınız Mehmetlerden helallikalsanız da ben etmiyorum..Etmiyorum...çünkü vukuatınız var...Ben vatana helal etmişim zaten, size ne hacet...
P.Astğm.Tahsin Ayhan
241.Dönem
Mustafa Kemalin Askeri....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder