Domuz gribi paniği neden 11 Kasım’a kadar sürer
Kıymet Nadir Bindebir / Bağımsız Gündem
Temmuz 1981: Amerikalıların oğlanı (‘Our boys’), Kenan Evren “İlkokul, ortaokul ve liselere mecburi din dersi konulacak” dedi, konuldu.
...
Haziran 1983: İmam Hatip mezunlarının üniversitelerin bütün bölümlerine alınmalarını sağlayan yasa değişikliği yapıldı. Evren döneminde 40 İmam Hatip lisesi daha açıldı.
...
26 yıl sonra, Nisan 2009’da Orgeneral Başbuğ, “TSK hiçbir dönemde dine karşı olmamıştır” dediğinde, 20 Nisan yazısıyla Başbuğ’a yol haritasını Serdar Turgut çizdi: “TSK cemaatle diyaloga girmelidir.”
...
13 Mayıs 2009: Recep Bey “İslamofobi suçtur” dedi.
...
16 Haziran 2009: Anayasa Mahkemesince irticai faaliyetlerin odağı olduğu tescillenen ve çoğu yöneticisi evrakta sahtekarlık, kalpazanlık, nitelikli dolandırıcılık, ihaleye fesat karıştırmak gibi suçlardan da sabıkalı AKP, Genelkurmay’da hazırlandığı iddia edilen ''İrticayla Mücadele Eylem Planı'' başlıklı belgeyle ilgili suç duyurusunda bulundu.
...
Aslı bir türlü bulunamayan o fotokopi kağıtla birlikte irticayla mücade suç kapsamına sokuldu. Esasen irticayla mücadele, TSK’nın İç Hizmet Yasası gereği görevi olduğuna göre, artık ‘suç’ olan TSK’nın görevinin bir bölümüydü.
...
İslami tarikatları dini oluşum sanıp, kapitalizm ve emperyalizme sundukları hizmetleri-köleleri gözardı ede ede, tarikatların sistemin kılcal damarlarına kadar yerleşmesine göz yuma yuma geldik
27 Ekim 2009’a:
-İrticayla mücadele planının orijinali buluna buluna hâl olundu. İhbarı yapan subay Savcılığa adını vermeyi unuttu. Mutad olduğu üzere belge savcılıktan önce ABD beslemesi gazetelere servis edildi.
...
-AKP’nin fren-balata yakarak durdurduğu terörist açılımına destek verenler, Genelkurmay Başkanının istifa etmesi gerektiğini, rütbelerinin sökülerek er rütbesine indirilmesi, görevden tart edilmesi gerektiğini yazmaya başladılar. İntihar tavsiye eden densiz de oldu.
...
-Domuz gribi bahanesiyle kitlesel hipnoza sokulan Türkiye’de, tüm okullar bir hafta tatil edildi. Domuz gribinden öldüğü iddia edilen tek kişinin eşi; “Kocam başka hastalarla birlikte 3 kişilik odada yattı. Bize maske falan verilmedi.” dedi.
...
-AKP’nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sırbistan’a gitti. Sancak ve Voyvodina Özerk Bölgelerine ziyarette bulundu. Osmanlı’nın büyük toprak kaybettiği, gerileme döneminin başlangıcı Karlofça Anlaşması’nın imzalandığı Barış Şapeli’ni ziyaret etti.
...
-DTP’li Ahmet Türk, Mahmur ve Kandil’den gelen Barış Grubunun, bundan sonra Türkiye Barış Meclisi içinde çalışacaklarını duyurdu (Adamlar gölge kabine-meclis kuruyor, CHP, MHP uyumayınız).
...
-Açılım destekçileri İstanbul’da Barış Yürüyüşü organize ettiler.
...
Bu beraber ve solo barış (!) şarkılarının hepsi, aynı gün, Cumhuriyet Bayramı’ndan iki gün önce söylendi.
Aynı gün, barış kelimesinin aynı mahfiller tarafından çok yönlü tedavüle sokulması, bendenize bir tür savaşın eşiğinde olduğumuzu da düşündürtüyor. Ortama güvensizliğime, skeptik kişiliğime veriniz.
Erol Manisalı diyor ki; “Sömürgeciler Atatürk’ü hiç sevmediler ve sevmiyorlar. Bundan dolayı Atatürk'ü yargılıyorlar, yermek istiyorlar. Yeniden o kaosa, Sevr'i kabul ettirdikleri Osmanlı'ya dönmek istiyorlar.
Çağdaş değerler, çağdaş hukuk düzeni ve toplumsal haklar yerine siyasal İslamın egemen olduğu bir cemaat düzensizliği istiyorlar bu coğrafyada. Cemaatin başına bir kukla yerleştirip, onu yönetmek niyetindeler…”
...
Şimdi, 29 Ekim’den önce AKP hükümetinden halka bir uyarı daha bekliyorum: “Kalabalık yerlerde bulunmayın. Virüs yayılıyor.”
Bana göre yayılan irtica-emperyalizm virüsüdür, irticacıya göre yayılan ulusal bilinç virüsü.
Okullar kapatıldı, 29 Ekim kutlamaları coşkusu çocuklara yaşatılmayacak.
Okulların tatili 10 Kasım’a kadar uzatılıp, Atatürk’ü anma törenleri de engellenebilir.
Ve 11 Kasım sabahından itibaren domuz gribi paniği sona erer. Sağlık Bakanı çıkar “Şeftaliyi şitil ettim, ben halkımı fitil ettim ama korkulacak birşey yok” der, geçer gider.
Atatürk’ü yargılayan Batı, ne Cumhuriyet Bayramımızı kutlamaya izin verecek ve ne de 10 Kasım’da Atatürk’ü anmamıza.
Gazilerin fırlattığı protez bacaklar, iade ettiği madalyalar, evladını vatan savunmasında kaybetmiş annelerin çığlığı Terörist Açılımı’nı durdurdu. Halkın yapacağı 29 Ekim kutlamaları, 10 Kasım anma törenleri de, Cumhuriyet düşmanlarına ayağını denk alması gerektiğini hatırlatabilir.
Dâr-ül İslamla yoğurt arasındaki farkın, yoğurttaki ‘yaşayan kültür’ olduğunu hatırlatır, laik Cumhuriyet sevdalılarının Cumhuriyet Bayramını kutlarım.
Hâssu'l-hâs (seçkinler seçkini) Recep Bey’in post-iti:
8 Zilkade 1430: Üniversitelerde açlıktan bayılmak yasaklansın.
RTE- Remzi Gur Telefon Gorusmesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder