Bilindiği gibi Hz. Muhammed öldüğü zaman onlarca genç hanımı dul kalır.
Mesela kendisi 60 yaşındayken Hayber'de ele geçirdiği 17 yaşındaki Safiye ile evlenir. 3 Yıl sonra Hz. Muhammed öldürülünce bu kadın 20 yaşında dul kalır; ölene dek de evlenemez. Yine Hz. Muhammed aynı yıl (60 yaşındayken) 25-30 yaşlarında olan Haris kızı Meymune ile evlenir. Bu da 3 yıl sonra dul kalır ve yaklaşık 50 yıl daha dul olarak yaşamını sürdürür.
Hz.Muhammed 60 yaşında -aynı yıl içinde- üçüncü kez evlenir ve 20 yaşındaki Marya adındaki Habeşistanlı bir kızla hayatını birleştirir. (Habeşistan kralı bunu Hz. Muhammed'e cariye olarak hediye eder)
Yine 60 yaşında iken Ebu Süfyan’ın kızı Ümmü Habibe ile evlenir. Bu şu demektir: Hz. Muhammed yıl içinde dört kez evlenir. Bu kadın da 33 yaşında iken Hz. Muhammed'in ölümü üzerine dul kalır ve ölene dek (40 yıl) evlenemez.
Hz. Muhammed'in ölümünden sonra eşlerinden -Halife Ömer'in kızı- Hafsa 28 yaşında dul kalır. Kur'an'daki yasak ayetleri nedeniyle evlenemez ve 45 yıl dul olarak yaşamaya devam eder.
18 Yaşında dul kalan Ayşe ise Hz. Muhammed'den sonra yaklaşık 50 yıl daha yaşar.
Cahş kızı Zeynep de dul kalanlar arasında ve Muhammed'den sonra da dul olarak epeyce yaşar.
Yine Sevde adındaki eşi yaklaşık 40 yıl dul olarak hayatını sürdürür...
Burada örnekler çoğaltılabilir.
Peki neden bunlar Hz. Muhammed'den sonra evlenemediler?Çünkü kendisi o kadar kıskançtı ki ölümünden sonra bile o gencecik hanımlarının evliliklerine, kendi oluşturduğu ayetlerle engel koymuştu da ondan!
Bu konuda iki ayet var:
Ahzab suresi 6. ayette, Hz. Muhammed'in eşlerinin müminlerin anneleri oldukları, 53. ayette de onun ölümünden sonra bile hanımlarının kesinlikle başkalarıyla evlenemeyecekleri hükmü var ve zaten onlar da bu ayetlerden dolayı evlenememişler...
Burada şunu da eklemek isterim ki Kur'an'da Ahzab ve Tahrim surelerinde -özel olarak- Hz. Muhammed'in hanımlarına seslenilir. Ahzab 28. ayetten 34. ayete kadar, bir de 51, 55 ve 59. ayetler yine onlarla ilgilidir...
Bu ayetlerde özetle şunlar vurgulanır: "Ey peygamber! Eşlerine söyle eğer niyetleri dünyalıksa gelin size boşanma bedellerini vereyim gidin/boş olun. Ama eğer Allah'ı, peygamberi ve ahiret yurdunu tercih ediyorsanız bilin ki Allah içinizden güzel davrananlar için büyük bir mükafat hazırlamıştır. Her kim sizden Allah ve Resülüne itaat ederse ve yararlı işler yaparsa ona mükafatının iki katını veririz ve ona cennette bol rızık hazırlamışızdır. (Tabii ki sözünü ettiği rızık mükafatı yalnız yiyecek; onlar için erkek huri yok! Onlar, varsa eğer böyle bir şey, yine Hz. Muhammed'le idare edecekler)
Ey peygamber eşleri! Sizler normal kadınlar gibi değilsiniz. Takva sahibi olmak isterseniz yabancı erkeklere karşı çekici bir sesle konuşmayın. Evlerinizde oturun; açılıp saçılmayın. Bunları anlatmakla ben Allah olarak günahlarınızı gidermek ve sizi tertemiz tutmak isterim. Siz evlerinizde okunan Allah’ın ayet ve hikmetini dinleyin.
Muhammed eşlerinden istediğini yanına alır, istediğini de geriye bırakır. (Yani gece hayatında istediğine gider; onlar için sıra yapmak zorunda değil. Bir de istediğini boşar, istediğini yanında bırakır) Boşadığı hanımlarından istediğini geri alabilir."
Burada haklı olarak akla şu gelir: Tanrının kendi yasalarında benzer özel durumlardan söz etmesi hiç doğru değildir. Tersine onun tanrılığına gölge düşürür...
Kaldı ki bu modern çağda artık tek eşli bir evlilik söz konusu. Bir de madem ki Hz.Muhammed'le eşleri de yaşamıyor; o zaman bu gibi özel ayetler Kur'an'dan çıkarılabilmeli... Niye dursun ki?
Muhammed'in kıskançlığıyla ilgili olarak İslam tarihinden somut bir örnek vereyim:
Eşlerinden Ümmü Seleme anlatıyor: "Ben ve Muhammed'in diğer eşlerinden Haris kızı Meymune, Muhammed’in yanında oturduğumuz bir sırada iki gözü de kör olan İbni Ümmü Mektum yanımıza geldi. Bunun üzerine Muhammed bize 'örtünün ona bakmayın' dedi. Biz de ona dedik ki bu adam kör, bizi görmüyor; dolayısıyla kendimizi örtmemize ne gerek var ki? O zaman Muhammed bize 'Adam kör ise sizin gözleriniz var' dedi"(1).
Ama ne ilginçtir ki aynı Muhammed günün birinde bir dul bayanı aynı kör adama teslim eder. Kays kızı Fatma eşinden boşanır. Başka bir erkekle evlenebilmesi için Kur'an'a göre belli bir süre beklemek zorunluluğu vardır. (Bakara suresi, 234. ayet ki 4 ay 10 gün beklemek zorunda) Muhammed bu kadını az önce adı geçen kör adama teslim eder ve anılan süre bitene kadar da "Sende kalsın" der. (2)
Pekii.. Eşlerinin yanında olduğu halde hanımlarını o adamın bulunduğu ortamdan uzaklaştırmayı ve örtünmelerini isteyen Muhammed niye aynı kişiye bir dul kadını uzun süreli teslim eder?
2010 Yılında hala bu gibi inançlarla uğraşmak gerçekten beni üzüyor. Ne yazık ki günümüzün gerçeği bu... Halâ kutsal diye bilinen kitapların tanrısal boyutlu olduğuna inananılıyor; hem de çoğunlukla...
1-) Kaynakça:a-)M.Sait Mübeyyez, Mevsuat’ü Hayat-i Sahabiyat, no: 716.b-)Prof. İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte , 10/233c-)Kenz-ül Ummal, no: 13066d-)Tac, 5/243: Ebu Davud ve Tirmizi’den naklen..e-)Ebu Davud, Libas, no: 4112.f-)Tirmizi, Edeb: no: 2778)
2-)Kaynakça:a-)Müslim, Talak. No: 1480b-Ebu Davud, Talak. No: 2284-2291c-)Tirmizi. Nikah. No: 1135d-)İmam Malik, Muvatta. Talak.2/580e-)Nesai, Nikah,6/74f-)Tac, 2/364. Müslim, Ebu Davud, Tirmizi ve İbni Mace’den alıntı yaparak..g-)Prof.İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte,12/50h-)Seyyit Sabık, Fıkh-ü’s- Sünne: 2/486)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder