BİR ŞEY YAPMALI

CUMHURİYET İÇİN DEMOKRASİ İÇİN HALK İÇİN GELECEĞİMİZ İÇİN ..................... cemaatlerin yönettiği bir coğrafya olmak istemiyorsak ................. Ama benim memleketimde bugün İnsan kanı sudan ucuz Oysa en güzel emek insanın kendisi Kolay mı kan uykularda kalkıp Ninniler söylemesi

1 Mart 2010 Pazartesi

İSMAİLAĞA CEMİYETİ

Cemaat örgütlenmesinin kilit ismi: Albayrak ÖRGÜTLENMEDE ÖNEMLİ GÖREV
İddianameye göre, İsmailağa Cemaati`nin bürokrasi ve medya işlerini yürüten Yenişafak gazetesi patronu Ahmet Albayrak cemaatin örgütlenmesinde önemli rol oynuyor: Vakıf arazileri için bakanlarla görüşerek aracılık yapmak, SGK`ye cemaatten atamalar yaptırmak, ihalaler aracılığıyla cemaate para aktarımı bunlardan birkaçı...
Telefon dinlemelerinde, kendisine `abi` diye hitap eden Vakıfbank Genel Müdürü`nü arayıp, bir vakıf için hızlı ve ayrıcalıklı ekspertiz raporu isteyen Albayrak`ın, `Bu akşam Adalet Bakanlığı`ndan aradılar değil mi, İzmir`deki işle ilgili?` diye sorduğu ve Genel Müdür`ün durumu onayladığı anlaşılıyor. `ONURKAN AVCI 8`DE Türkiye, tarihinde ilk kez bir Başsavcı`nın makamının arandığı ve gözaltına alındığı Erzincan`daki `savcı savaşları`nı konuşurken, başsavcıyı gözaltına götüren soruşturmasının ayrıntılarını BirGün ele geçirdi. Başsavcı ilhan Cihaner`in yürüttüğü, AKP milletvekilleri eski Orman Bakanı Osman Pepe ve eski Enerji Bakanı Hilmi Güler de şüpheliler arasında yer aldığı soruşturma kapsamında, telefon dinlemelerine takılan Yenişafak Gazetesi`nin imtiyaz sahibi Ahmet Albayrak`ın konuşma dökümleri, iddiaları kanıtlar nitelikte. Gazetemizin ele geçirdiği iletişim Tespit Tutanakları`nda, cemaatin üst düzey işlerini Yeni Şafak gazetesi sahibi Ahmet Albayrak aracılığıyla AKP`ye yaptırdığı iddiası vücut buluyor. Albayrak`ın, Yenişafak Gazetesi ve bir çok AKP`li belediyeye bilgi işlem ve yazılım hizmeti veren Albil Bilgi Islem Tic. Ltd. Şti adına kayıtlı 0 533 ... 72 73 No lu GSM hattından yaptığı görüşmelerde aracılık ettiği ortaya çıkan bazı işler şunlar:
`Vakıf arazileri için bizzat bakanlarla görüşerek aracılık, Sosyal Güvenlik Kurumu`nda (SGK) cemaat örgütlenmesi için tanıdıklar vasıtasıyla atamaları sağlamak, Vakıfbank Genel Müdürü ile görüşerek ayrıcalıklı ekspertiz raporu temin etmek, Karadeniz bölgesi başta olmak üzere AKP`li belediye başkanları ve meclis üyelerinin cemaat üyelerinden seçilmesi, ihalelere aracılık ederek kamu kurumlarının işlerinin cemaate fahiş fiyata yaptırılması...`
BAKANLARLA ÖZEL GÖRÜŞMELER
Teknik takip konuşmaları arasında en dikkat çekenler arasında Albayrak`ın kurulacak bir vakıf için Bakanlarla özel görüşmeler ayarlaması yer alıyor. Genel olarak, konuşmalarında dinlendiğini adeta biliyormuşçasına; kesik kesik, yer yer şifreli ve `şey` kelimesini bolca kullanan Ahmet Albayrak`ın 12 Ocak 2009`da, daha önce de Başbakan Erdoğan`ın damadının genel müdürlük yaptığı Çalık Grubu`na ait Turkuaz Grubu`na devasa bir kredi vermesiyle dikkat çeken Vakıfbank Genel Müdürü Bilal Karaman`la yaptığı konuşmada, `Bilal Bey bu akşam aradılar değil mi Adalet Bakanlığı`ndan aradılar değil mi izmir deki işle ilgili?` diye sorması `bağladığı` büyük işlere örnek temsil ediyor. Albayrak`ın bir gün sonra ibrahim adlı bir şahısla yaptığı konuşmasındaysa, vakıf için iyi haberler bekleyerek, ibrahim adlı şahsa `Yav temlik önemli değil! Sen 3 milyon doları oraya kaydır` diye talimat vermesi dikkat çekiyor.
CEMAATİN SGK`DEKi ELİ
Albayrak`ın SGK Giresun il Müdürü Kazım Tapa ile 14 Ocak 2009`da yaptığı görüşmeyse, SGK`daki cemaat örgütlenmesini ve bu örgütlenmede Albayrak`ın rolünü gözler önüne seriyor. Görüşmede, `Fatih beyle (SGK Başkanı) görüştük sizi `Biraz sabretsin, ben onu güzel bir yere vereceğim` dedi` diye konuşan Albayrak, SGK Başkanı`nın `vilayetlere yapması gereken mecburi atamaların ardından güzel bir yer ayarlamaya` söz verdiğini söylüyor. Rize ve Trabzon`daki SGK`larda cemaat örgütlenmesiyle ilgili Albayrak`a rapor veren Tapa ise, Gümüşhane`deki durumla ilgili AKP Gümüşhane Milletvekili Kemalettin Aydın`ı, `Yahya Doğan Hoca efendimizin talebesiydi` tanımlaması yaparak örgütlenmeyi ortaya koyuyor. Acar ise 29 Ocak 2009`da Albayrak`ı arıyor ve aralarında şu konuşmalar geçiyor: Ahmet ALBAYRAK : Başkanım bu geçenlerde bir konu görüşmüştük hani bir dosya vardı. Fatih ACAR:istanbul`la ilgili mi? Ahmet ALBAYRAK : istanbul`la ilgili yalnız orda onu o Mustafa Şapçı diye bir arkadaş almış. Yani o ogün bugün dosyayı hiç açmamış. Fatih ACAR : Mustafa`ya söylediydim ben ama Mustafa ilgilenmedi mi ne yaptı onu? Ahmet ALBAYRAK : Bilmiyorum acaba bir şey mi var bir taraftan size yardımcı olmak açısından gazetede bir haber falan bir şey yapsak onu olur mu yoksa nasıl yapalım onu?
ALBAYRAK BELEDiYEYE BRİFİNG VERİYOR
Son yerel seçimlerde Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, AKP`den belediye başkanı adaylığına karar verildiği 13 Ocak 2009`da, Albayrak ile yaptığı görüşmede, `Ahmet abi sen aramışken bu işin bir mali portresi var kimlerdi?` diye sorarken, Albayrak`ın `Biz toplarız. O milletvekillerinin işi` demesinin ardından, Trabzon`daki imar değişikliklerini daha o zamandan manipüle ettiği şu ifadeleriyle ortaya çıkıyor: `Benim burada bir mimar var burada ….. var üç tane kız çocukta şeyler var şimdi onları belki önümüzdeki hafta getiririm oraya da oraya ne yapılır ne edilir oralarda binalarla oralara yeni planlar yalnız o şeyle ilgili Trabzon`un stad yeri ile ilgili bir şey sordular mı sana hiç? Onunla ilgili brifing vereceğim onun finansal minansal bir şeysi yok artık. O kendi kendine yapılacak olan bir yerdir. Onu yapanda gerçi senin mıntıkan içerisinde değil de senin şuanda mevcut stadın yeri senin mıntıkandadır sen oraya iyi bir imar durumu vereceksin, imar durumu verip orayı onunla beraber karşılayacaksın yani.` Ayrıca Albayrak`ı 4 Şubat 2009`da arayan Gıda Taş.inş.Tem.Blg.Dan.Ltd.Şti`ye kayıtlı telefonu kullanan bilinmeyen bir şahıs, önce Albayrak`tan pasaport temini için söz alıyor, sonrasında ise Ankara Mamak`ta encümen üyesi olan `Ömer Eriğli adlı şahsın kendi işlerine çok yaradığını, para aldıklarını ancak Eriğli`nin tekrar encümen üyesi yapılmayacağından korktuğunu` belirterek, Albayrak`tan `Nurettin Abi`yi aramasını rica ediyor. Cemaatin diğer işlerinde olduğu gibi, Albayrak`ın bunu da reddetmediği kayıtlarda görülüyor. Albayrak`ın ayrıca iBB`nin ihalelerinin gizli bilgilerine cemaate yakın isimler için ulaşmaya söz verdiğine ve daha bir çok belediyenin yönetminde söz sahibi olduğuna dair konuşmaları, tutanaklarda açıkça görülüyor. İki savcı arasındaki `yetki savaşları` tarihi `2 TEMMUZ 2007: Cihaner, Erzincan Başsavcılığı`na atandı. `2 KASIM 2007: Jandarma`ya eşinden şiddet gören bir kadın başvuruda bulundu. Kadın savcılık ifadesinde gördüğü şiddetin yanısıra kocasının ismailağa cemaatinin önde gelenlerinden olduğunu ve bu cemaatin faaliyetlerini anlattı. Cihaner bunun üzerine düğmeye bastı. Soruşturmada istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Yenişafak gazetesi sahibi Ahmet Albayrak ve kamuoyunda Cüppeli Ahmet Hoca gibi isimlerin yer aldığı 235 şüpheli vardı. Erzincan`da baskınlar yapıldı 29 kişi gözaltına alındı 9 kişi tutuklandı.
`ADALET BAKANI ARADI` iDDiASI
Cihaner`in iddiasına göre, o gün kendisini dönemin Adalet Bakanı Cemil Çicek aradı ve `Cezaevleri dolu. Seçimden önce zora gireriz` diyerek şüphelilerin bırakılmasını istedi. Arayanlardan birisi de Ceza işleri Genel Müdür Yardımcısı Çetin Şen`di. Bu iddialar Çiçek tarafından hala yalanlanmadı. `2 MART 2009: Soruşturma 16 ile yayılacağı sırada Erzurum Özel Yetkili Ağır Ceza Savcısı Osman Şanal devreye girdi. Şanal, bir ihbara dayanarak grubun `silahlı örgüt` olduğunu iddia etti ve `soruşturma yetkisinin kendisinde olduğunu belirterek dosyayı istedi. Cihaner dosyayı göndermedi. `5 MAYIS 2009: Şanal, Valiliğe bir yazı göndererek, Cihaner`in görevini sonlandırdığını bildirdi. `26 MAYIS 2009: Cihaner ise Valiliğe yazdığı cevabi yazıda, Şanal`ın bu yönde bir yetkisinin olmadığını öne sürdü. Cihaner, Şanal`ı HSYK`ya ve Bakanlığa şikayet etti. Cihaner, gelen baskılar üzerine dosyayı Erzurum`a gönderdi. Ama bu kez başka bir cemaatle ilgili ikinci bir soruşturma başlattı. Erzurum bu dosyayı da istedi. `12 HAZiRAN 2009: Taraf gazetesi `irticaıyla Mücadele Eylem Planı` adlı ve Albay Dursun Çiçek imzalı belgeyi yayımladı. `AKP ve Gülen`i Bitirme Planı` olarak yorumlanan planın Erzincan`da uygulamaya konulduğu iddiaları gündeme gelince gözler Erzincan`a çevrildi.
CiHANER`E 26 YIL HAPiS iSTEMi
`18 HAZİRAN 2009: Adalet Bakanlığı, Cihaner hakkında soruşturma açtı. Bakanlık, 18 Haziran`da tamamladığı soruşturma raporunda, şikayetçilere dayanarak Cihaner`i 15 ayrı eylem nedeniyle suçladı. Cihaner hakkında 26 yıla kadar hapis cezası istenen rapor üzerine hazırlanan iddianamede, şikayetçilerin isimleri `Duyarlı ve mağdur bir vatandaş`, `ikram Çamur`, `Hakan Vural` olarak açıklandı. Cihaner`in `ismailağa soruşturmasını yetkililerden gizlemek`, `sahte evrak`, `kameriye yaptırarak imar kirliliğine neden olmak`suçlarını işlediği belirtildi. `22 HAZiRAN 2009: Şanal, iddianameyi 22 Haziran`da bitirdi. iddianamede, `silahlı örgüt` iddiasına yer verdi. iddianamenin kabul edilmesiyle 13 şüpheli hakkında dava açıldı. Bu arada `Erzincan` ve `x` adlı iki ayrı gizli tanığın ifadeleri üzerine soruşturma `Ergenekon` kapsamına alındı.
BARAJDA MÜHiMMAT VE SiM KART
`27 EKiM 2009: DSi`ye ait Göyne barajında yapılan aramayla mühimmat ele geçirildi. Aramada cep telefonu ve sim kart da bulundu. Sim kartın çözümü Jandarmada görevli iki subayı işaret etti. `20 KASIM 2009: Erzincan il Jandarma Komutanlığı istihbarat Şube Müdürü Binbaşı Nedim Ertan, Üsteğmen Ersin Ergut ve astsubay Orhan Esirger tutuklandı. Erzincan il Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Tapan Şanal`a ifade verdi. `30 KASIM 2009: Adalet Bakanlığı, Cihaner hakkında kovuşturma izni verdi. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi`nde `Görevi kötüye kullanmak`, `şüphelilere şantajla baskı yapmak`, `resmi evrakta sahtecilik` ve `yetki gaspı`yla suçlanan Cihaner hakkında 26 yıl hapis istemiyle dava açıldı.
MİT`ÇİLER TUTUKLANDI
`4 ARALIK 2009: Ertan`dan ele geçirilen CD`ler MiT mensuplarını işaret etti. MiT Erzincan Müdürü Ş.D. ile iki MiT görevlisi de 72 saatlik sorgularının ardından tutuklandı. `30 OCAK 2010: Kahramanmaraş`ta görev yapan Jandarma Astsubay Ç.D. tutuklandı. `3 ŞUBAT 2010: Daha önce Erzincan`da görev yapan Eskişehir Jandarma Alay Komutanı Recep Gençoğlu tutuklandı.
SAVCI 3. ORDU`YA GİREMEDİ
`9 ŞUBAT 2010: Şanal gözaltına aldığı 3. Ordu Komutanlığında görevli A.S.`nin bürosunu aramak istedi ancak içeri giremedi. `11 ŞUBAT 2010: Yaylabaşı Beldesi`ndeki Jandarma Karakol Komutanı Astsubay M.Y ve astsubay A.S. tutuklandı. `15 ŞUBAT 2010: Şanal, 3`üncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk`i soruşturma kapsamında bilgisine başvurmak üzere Erzurum Adliyesi`ne davet etti. Ancak Berk gitmedi. Berk bu kez ` şüpheli ` sıfatıyla 10 gün içerisinde ifade vermeye 2. kez çağrıldı. Erzincan iliç`ten, Malazgirt`e gönderilen Savcı Bayram Bozkurt, `Kene haberleriyle Erzincan`daki Ergenekon soruşturması sulandırılıyor` dedi.
2009 Yerel Seçimleri’nde Albayrak’ın ‘emeği’ çok!Ahmet Albayrak, son yerel seçimde cemaat listesini AKP’ye iletiyor ve cemaatten atamalar yapılmasını istiyorSEÇİMLERE ALBAYRAK DAMGASIAhmet Albayrak, seçimlerden önce AKP Ankara İl Başkanı’nı arayarak, ‘listeye eklenmesi gereken’ isimleri veriyor. İl Başkanı da listeyi kabul ediyor. Cemaatten bazı isimler de AKP listelerinde üst sıralara alınmak için Albayrak’ın gerekli yerlere telefon açmasını rica ediyor ve Ahmet Albayrak da olumlu yanıt veriyor.
ALBAYRAK CEMAATİN ELİ
Albayrak, cemaatin bürokrasideki gücüyle ilgili birçok isimden rapor alıyor. Örneğin; Albayrak’ın görüştüğü Lokman adlı şahıs, ‘Trabzon’un Konya’dan önemli olduğunu, ve zayıfladığını’ söyleyerek, Konya’daki görevi bir yıl uzatmaktansa Trabzon’u ‘halletmenin’ daha önemli olduğuna değiniyor. »ONURKAN AVCI 7’DECemaatin medya-bürokrasi sorumlusu Ahmet Albayrak“Ergenekon terör örgütü üyesi olmak, evrakta sahtecilik, tehdit ve iftira” ile suçlanan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in, yaklaşık iki yıldır yürüttüğü İsmailağa cemaati soruşturması kapsamında elde edilen bilgiler, Türkiye’de tüm taşları yerinden oynatacak nitelikte. İsmailağa cemaati soruşturmasına ilişkin olarak hazırlanan telefon dökümlerini incelediğimiz dosyanın bu bölümünde, cemaatin siyaset ve medya alanındaki en önemli kozu olan Yenişafak Gazetesi’nin patronu Ahmet Albayrak’a ait İletişim Tespit Tutanakları’nı mercek altına almaya devam ediyoruz.
BAKANLIK ELİYLE CEMAAT ÖRGÜTLENMESİ
Albayrak’ın, 9 Şubat 2009’da Orhan Güler isimli şahsa ait telefonu kullanan Lokman Bey ile yaptığı görüşmede, cemaatin bürokrasi içindeki örgütlenmesine önemli bir örnek niteliğinde. Lokman Bey, Albayrak’a Ankara’ya gidip gitmeyeceğini sorarak, “Biliyorum he daha dün taburcu olmuş adam, Bakan’ın yerine de kim bakıyor bilmiyorum ama bizim de bu hafta bitiyor Konya’daki görev ayın cuma günü bitiyor bir yıl doluyor normalde bir yıl bir yıl uzatılıyor ama ee işte yani bu” diyor (O tarihte taburcu olan bakan ise damar tıkanıklığı sebebiyle bir süre hastanede tedavi gören Maliye Bakanı Kemal Unakıtan).Diğer örgütlenmeler ile bilgi veren Lokman Bey, “Ankara, Kırıkkale, Zonguldak, Bartın o bölgeyi Sabancı Elektrik devralınca, oradakiler boşa çıktı yöneticiler. Her an dolabilir. Bu hafta da, bu hafta da Sakarya devroluyor Ak Enerji’ye oradakiler de boşa çıkacak benim cuma günü Konya’da bir yılım doluyor. Otomatik o da bir yıl bitiyor, ikinci yıl uzatma alması lazım Trabzon hazır boşken bir de inşallah oralara da gidip gelmeye bir fırsat olur. Orhan beye acizane ufak tefek de olsa bir şeyimiz olur. Bu dönemde Trabzon yani daha iyi Konya’yı bir yıl daha uzatmaktansa Trabzon’u halledebilirsek çok iyi olur” diye ricada bulununca, Albayrak’la aralarında şu diyalog geçiyor:Ahmet ALBAYRAK: Tamam ben bir görüşeyim bakalım o ne der bana.Lokman: ............ yazıyor bakan onaylıyor bitiyor başka bir şey yok
BELEDİYELERE CEMAAT LİSTESİ
Tutanaklar aynı zamanda bir çok ilde Albayrak’ın belediye yönetimi atamaları ve seçimlerine müdehale ettiğini ortaya koyuyor. Ankara’da İl Genel Meclisi üyeleri için de Sertaç Güleç adına bir GSM numarası kullanan AKP İl Başkanı Doktor Haluk Bey’le (Haluk İpek Çubuk) konuşan Albayrak, “Şuanda İl Genel Meclisi Üyeleri’nin sıkıntılarıyla uğraşıyoruz” diyen Haluk Bey’e, “Başkanım şimdi bir iki tane isim vardı ya onları şey yapacaktım ben size de” diyor ve cemaatin listesini veriyor:“Şeyde Osman Aydoğdu yeni mahallede, Ömer Erilli Mamak’ta Ercan Bey’le görüştüm şey bir de Mahmut hı hı Âşıkkutlu yine Mamak’ta bu il genel meclisi üyesi, diğerleri belediye meclis üyesi bunları yaparsanız çok iyi olur ya”Görüşme AKP İl Başkanı’nın listeye onay vermesiyle sonlanıyor.Daha sonra Ankara AKP il Başkan Yardımcısı Hikmet Akdündar ile görüşen Albayrak, “Ben başkana isimler verdim, Onları muhakkak yapsınlar ha” diyerek işini sağlama alıyor ve kendi selamını söyleyerek bu isimlerde ısrarcı olmasını tembihliyor.
SEN BENİ GÖR, BEN SENİ GÖREYİM
O dönem Trabzon Belediye Başkanlığı için AKP’den aday olan ve sonrasında seçilen Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’yla da konuşan Albayrak, bütçe yetmezse “oraya git alırsın ordan 100’e kadar diyor” ve” Bilboardlara para mara yok ya, sen onları bana bırak ya. Sen onları sen kafana takma ben o işleri hallederim” diyerek işin belediye kısmını da halledeceğini söylüyor.Ahmet Albayrak’ın çocukluk arkadaşı olduğu anlaşılan Mehmet Kaptan adlı şahıs, 11 Şubat 2009’da Albayrak’ı arıyor ve şu ricada bulunuyor:“Şimdi ben Çorlu’ ya aday oldum, önseçimde falan birinci çıktık. 14 adayı elediler 2 kişi kaldık. Orda bir milletvekilinin akrabası Ziyaettin’in akrabası ateist vardı onu getirdiler haberin olsun. Bugünde, bugünde onu Ankara’ ya çağırmışlar, herifin kasetleri, yolsuzluk dosyaları var herhalde görevden alacaklar. He yani ben orda ikinci sıradayım senin emirlerini bekliyorum. Ben işletme mezunuyum , biliyorsun ta Akıncılık’tan beri bu davanın içindeyim. Ee bize destek ol, ara aday bizi yaptır bari.”Bu isteğe “Tamam, inşallah” diyerek cevap veren Albayrak’a yardımının karşılıksız kalmayacağını söyleyen Kaptan, şunları söylüyor:“1 milyar 170 milyon dolarlık bir bina işi var. Bina ve bina otel ve bina yapılacak. Çok güzel bir iş. Bütün evraklar bende, yarın bir araya gelelim getireyim, Abu Dabi’nin şeyhininmiş, para peşinmiş, gider araştırırsın abi. Abi sen bu bizim işe de bir el at, emrinde oluruz orda.” Albayrak da “Tamam bir bakalım, görüşelim, evraklara bir görelim” diyerek telefonu kapatıyor.
ULAŞTIRMA BAKANI SEVENLERİ KAVUŞTURDU
5 Şubat 2009 tarihli, tutanaklarda X şahıs ve Ahmet Albayrak arasında geçtiği belirtilen görüşmede, iki tarafından da adeta dinlenme ihtimalini düşünmüş gibi sürekli ‘şey’ kelimesini kullanması dikkat çekiyor. Albayrak’ın X şahıs için ‘iş bağlamaya’ çalıştığı ve “50 milyon dolara müşterin var” dediği konuşmada, karşı taraf kendisini ‘bu iş’ için ziyaret eden ilginç bir şahısdan bahsediyor. Albayrak’a, “Ya bu ibn.in, Atlas Havayolları’nın sahibi bu parası var” diyen X şahıs’a, Albayrak “Hani aleyhine yazı yazmıştık ya havada panik?” diyerek hafıza sağlaması yapıyor.” X şahıs ise Yenişafak’ta çalışan Fuat diye biriyle bu konuyu görüştüğünü söyleyrek, “Ya o aleyhine çok atmıştık bunların dedi. Aleyhine atmadan reklam vermemiştiler, tanımıyoruz da neden Bakan aramıştı bizi” diyor ve devam ediyor: “Bunlarda Ulaştırma Bakanı’nı aradılar bu gazete bizden ne istiyor diye. Onun üzerine Yusuf Ziya’yı (Yenişafak Yazarı Yusuf Ziya Özcan olması muhtemel) aradı Bakan da. Yusuf Ziya dedi ona ya bu adamlar bizi tanımıyorlar, şeyimizden niye rahatsız oluyorlar yayınımızdan. Bir götüreyim sizi tanıştırayım dedi yolladı tanıştılar.”Görüşme tarihinin ardından Yenişafak’da birçok kez Atlas Havayolları lehine haber çıktığı gözleniyor: Atlasjet 300 öğrenciye ışık oluyor, Atlasjet gövdeyi büyüttü, Atlasjet Havayolları’ndan damak tadına uygun ikram...
Cemaatin siyasi işler görevlisi Mehmet Çelik Telefon dinlemelerinde Mehmet Çelik’in AKP’li bakan ve vekillerle samimi görüşmeler yapması dikkat çekiyorAZ VERGİNİN YOLU AKP’DEN GEÇİYORMehmet Çelik’in, cemaatin sorunlarını çözerken, “ihalelere fesat karıştırdığı, komisyon adı altında rüşvet verdiği” iddia ediliyor. Çelik, aralarında AKP’li bakan ve milletvekillerinin de olduğu çok sayıda isimle görüşmüş. Bunlardan biri eski bakan Osman Pepe. Kayıtlarda Çelik ile Pepe’nin ortak bir iş yaptıkları anlaşılıyor.
DENETİMLERİN DURMASINI İSTİYOR
Çelik, ihale alımları dışında cemaatle ilgili AKP’li milletvekilleriyle temas halinde. Örneğin, Erzincan’da cemaate ait kuran kurslarına yönelik denetimlerin artması üzerine, Çelik, AKP Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili İdris Naim Şahin’i arayarak yardım istiyor. »7’DE“AKP’nin müteahhiti” cemaatin siyasi işler sorumlusuErzincan Başsavcılığı’nın telefon takibine aldığı isimlerden biri de sanık müteahhit Mehmet Çelik. Çelik, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede “İsmailağa cemaatinin siyasi sorunlarını çözen” işadamı olarak gösteriliyor.Çelik’in AKP’ye yakınlığıyla devletten en çok ihale alan isimlerden biri olduğu söyleniyordu. Kamu ihalelerine ilişkin araştırma yapan gazeteci Harun Gürek’in “AKP’nin Müteahhitleri” adlı kitabında da, Çelik ve yakınlarına ait Tek-Çelik İç ve Dış Tc. İnş. San. A.Ş. ve diğer şirketlere, AKP hükümetinin ilk döneminde 4567 konut yaptırıldığı, 740 milyon 74 bin YTL’lik ihale verildiği saptanmıştı.İddianamede, Mehmet Çelik’in, hükümetle yakın ilişkileri sayesinde bir yandan cemaatin sorunlarını çözerken, bir yandan da “ihalelere fesat karıştırdığı, komisyon adı altında rüşvet verdiği” iddia ediliyor. Telefon dökümlerinde, Çelik’in, aralarında AKP’li bakan ve milletvekillerinin de olduğu çok sayıda isimle görüşmeleri mevcut.
PEPE’YLE VERGİ KAÇIRDIĞI İDDİASI
Bu dökümlerden, Çelik’in yakın ilişkide olduğu isimlerden birinin de Çevre ve Orman eski Bakanı Osman Pepe olduğu anlaşılıyor. İddianamede Pepe ile Çelik arasında geçen bazı görüşmelerin “vergi kaçakçılığı suçuna” yönelik olduğu belirtiliyor.21 Ocak 2009 tarihli iletişim tespit tutanağında Çelik ile Pepe arasında geçen bir diyalog bu iddialara dayanak olabilecek nitelikte. Görüşmede Pepe ile Çelik’in ortak bir iş yaptıkları ve daha az vergi vermenin yolunu konuştukları anlaşılıyor. Pepe, Çelik’e “Zahmet olacak ne ettiniz bu taksim işini?” diye soruyor. Çelik, “10 tane taksim etmiştik. Diğerini önümüzdeki haftaya kura çekeceğiz. Biz bir sıkıntıya girdik devir üstü ortaklık olduğu için…” diye yanıt veriyor. Diyalog şöyle devam ediyor:PEPE: Türkiye’nin 7 şehrinde binlerce Yapsat işi yaptım, mevzuatı iyi biliriz, bu tür taksimattan maliyet rakamından yaparsın, niye maliyetten onu söyleyeyim, bir oto yedek parça işini yapsanız ortaklarınızdan işi taksim etmeye kalktığınız zaman girdisinden taksim yaparsınız çıktısından değil, ben bugüne kadar benzer işlerin hepsini yapmışım...ÇELİK: Yabancıya satsan bir şey yok da ortaklara verdiğin zaman sıkıntı olur Metin bey.PEPE: Olmaz, ortak olduğu için adam ticaret yaptığı için almıyor bunu tamam.ÇELİK: Tamam orda verilen karar doğrudur fuzuli yükseltip vergi vermeye gerek yok.PEPE: Hayır hiç gerek yok onu şeyden alacağız nerden maliyetsek ordan alacağız.ÇELİK: Maliyet ettiğimizin biraz üzerindePEPE: Hayır aynen almak lazım.ÇELİK: O vakit o kararı verin kitaptan okuyor ordan söylüyor Metin bey vergi verdiriyor.PEPE: Zaten vergi vereceğiz kardeşim.ÇELİK: Hayır hayır lüzumsuz.PEPE: Bak Mehmet bey sana bir söyleyeyim mi çıkan vergi rakamlarına baktım şimdiye kadar bu vergileri veren kaç tane müteahhit verdi?ÇELİK: Hiç ödeyen yok.PEPE: Git işine Allahını seversen vergi verelim de aptalca vermenin manası yok kazanmadığımız parayı neden verelim.ÇELİK: Evet.Kızları okutmaya çalışıyorlar, yetişin!Telefon kayıtlarından, Çelik’in ihale alımları dışında cemaatle ilgili konularda da AKP’li milletvekilleriyle yakın temas halinde olduğu anlaşılıyor. Örneğin, Erzincan’da cemaate ait kuran kurslarına yönelik denetimlerin artması üzerine, Çelik, AKP Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili İdris Naim Şahin’i arayarak yardım istiyor. 11.03.2009 tarihinde Şahin ile Çelik arasında şöyle bir diyalog geçiyor:ÇELİK: Şey için aradım telefonda söylemeyeyim diye düşünüyorum Erzincan’da kuvvetli bir baskı yapıyorlar ondaki kuran kurslarımızı basmışlar oradan adam yok almışlar içeriye toplu şeye sokuyorlar orda başsavcı vardır. Tuncelili bir zulüm yapıyor orda, bir de burada okumayan kızlara İsmailağa’dan fatihadan başlattılar bu seçim üzeri bu kasıtlı başlattılar onu ceza yazıyorlar bunlara çocuklarını okula göndermeyenlere baskı yapıyorlar bütün hocalara.ŞAHİN: Ceza yazmazlar da uyarı yapmışlardır. Ceza diye bir şey yoktur.ÇELİK: Herhalde uyarıyı ceza dediler.ŞAHİN: Ceza yoktur.ÇELİK: Ama bu seçim üstü neden baskı.ŞAHİN: Daha öncede oldu onu konuştuk şeyle, Bozkurt beyle konuştuk onu konuşmuştuk ilgilileriyle bir daha bakıyım ben.Konuşmanın devamında Çelik, Şahin’e “17 tane bayanı almışlar, başsavcı kasıtlı şeyle, dosya gizlidir, bu vesileyle baskı yapıyor” diyor. “Erzincan’da mı?” diye soran Şahin, “Evet” yanıtı üzerine yine “Tamam ben bir bakayım” diye cevap veriyor. Çelik, bu kez “Tam seçim üstü orda da MHP’liler şeye geliyor. JİTEM ve Polis bunu nasıl yapıyor bilmiyorum, kasıtlı seçim üstü yapıyorlar. Bunu art niyetli değil bunu sanırsam yaydırmak cemaata” diye konuşuyor. Şahin’in cevabı şu: Anladım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

No Pasaran !