Biliyor musun?
Ben öleli tam dört mevsim oldu dost
Mezarımı bilmiyorum
Hasta ruhumu hangi toprak alır
Beni hatırlar mısın, şiirlerimi…
Şiirlerim sanadır
Haberin olsun şiirlerim de öldü
Şiirlerimi yosun tutan tabuta koydular
Kanayan yüreğimin her yarasına bir kurşun sıktılar
Ben öldüm
Geceydi ve hiç mehtabı görmedim
Ben öldüm
Mezarıma sevdiğin çiçeği getir
Kokun lavanta mı?
Karanfili mi seversin bilmem
Ben kır çiçeklerini severim
Kır çiçeklerim de soldu…
Ardımdan ölü ruhum için yas tutma
Ruhum hep ölü, hep yaralı
Ve ben bir kez daha öldüm
Öleli tam dört mevsim oldu.
Devrim Yılmaz
Bir MelodramSoğuk geceden bir ses:
-Evim bu sokak
Ekmeğim bu taşlar
Çöp dedikleri lüksüm
Soğuk dedikleri geceler
Ölümden uzak olduğum geceler
Güneşe hasret bir ses:
-Bugün yine açız,
Ama olsun aybaşı gelecek Ali'me söz verdim,
Yeni pabuç alacağım
Bir ay aç kalır,
Bir ay grevsiz
Bir ay da güneşsiz yaşarım
Düzenin kurbanından bir ses:
-Yeter! Yeter diyorum
Vurulmuş sokak ortasında Oğlum, babam, yavrum……
Ve gövdesinde binlerce Taylan* taşıyan kentlerde
Yetim sızılar artık kanlı sabahlara tarih düşmeyecek
Ülkem, kanla inşa edilse de duvarların
Yıkılacak birgün bu babadan kalma miras!
Alçak düzenin sesi:
-İsterim ki kentim olsun
Benim olsun bu evler
Benim gözlerini kaybetmiş insanlar
Hepsi benim!
Ve düzene isyanın sesi:
-Hey! Bitsin diyoruz anlamıyor musunuz?
Bu kent ne senin ne de benim
Bizim olsun bu evler
Kaybettiysek gözlerimizi sizin kanlı çarklarınızda
Ellerimizle kuracağız o düş ülkeyi…
*Taylan Özgür: T.C. deki ilk faili meçhul cinayetin devrimci kurbanı..
Devrim Yılmaz
Avucumda ölü elin esmer çocuk
Çaresiz yalnız ve aç!
Eline alacaksan…
Ve vuracaksan tanıdığın herkesi
Acını dindirecekse
Yap, yapabileceğin her şeyi
Misyonerliğini unuttuk insanlığın
Ne desen haklısın,
Haklısın esmer çocuk…
Devrim Yılmaz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder