BİR ŞEY YAPMALI

CUMHURİYET İÇİN DEMOKRASİ İÇİN HALK İÇİN GELECEĞİMİZ İÇİN ..................... cemaatlerin yönettiği bir coğrafya olmak istemiyorsak ................. Ama benim memleketimde bugün İnsan kanı sudan ucuz Oysa en güzel emek insanın kendisi Kolay mı kan uykularda kalkıp Ninniler söylemesi

27 Ağustos 2009 Perşembe

DEVRİM YILMAZ ŞİİRLERİNDEN

Zaman altı mayıs
İki saat elli dakika boynumda bir halka
Düşlerim can çekişiyor
Can çekiştikçe düşlerim
Kavgamda Deniz çoğalıyor…
Emeğin Müjdesi
Tüm işçilerin selamını getirdim size
Tüm ezilmiş halkların
Ve öz yurdunda mülteci kalanların
Yani bildiğiniz tüm çiçeklerden
Yarına umuttan selam var size…
Tüm zamanlar ortaçağı gösterse de
Devrimin nöbetini tutuyor takvimler
Kuşların yönünü çevirdiği ülke,
Parmaklıkları kopartıyor kır çiçekleri
Tüm günler 1 Mayıs sabahıdır artık…
Güneşin umut ve direniş diye doğacağı vakit
Nasırlı eller sımsıkı yumruklaşır
Vurulur yeryüzünün kanlı saraylarına
Kaldırın artık başınızı
Hiç kimse kardeşini ecelsiz bırakmayacak toprağa…
Çünkü hepiniz vuruldunuz
Çünkü işçisiniz
Çünkü inkar edilmişsiniz…
Adınız anlamını yitirmiştir
Yaşamınız ucuz ve basittir(!)
Öyleyse yaşamı işçi olan insanlar
Yani ömrü esir alınmışlar
Kaldırın artık başınızı
Tarihe yazılacak bu zaferler sizlerin değil mi..?
Devrim Yılmaz
Elma Çiçeği
Alacakaranlık koyacağım adını
Turnaların gökyüzü yapacağım ellerini
Kimsesiz gözlerin gözyaşı diyeceğim
Adına, sana, buraya…
Ayyaş yalnızlığımsın sen
Dedim ya gecemsin
Eylül sabahları korkar senden
Güneşim, bulutların yoldaşı Denizim…
Senin adın gece, güneş, deniz
Ve Elma çiçeği…
Devrim Yılmaz
Dört Mevsimdir Ölüyüm

Biliyor musun?

Ben öleli tam dört mevsim oldu dost

Mezarımı bilmiyorum

Hasta ruhumu hangi toprak alır

Beni hatırlar mısın, şiirlerimi…

Şiirlerim sanadır

Haberin olsun şiirlerim de öldü

Şiirlerimi yosun tutan tabuta koydular

Kanayan yüreğimin her yarasına bir kurşun sıktılar

Ben öldüm

Geceydi ve hiç mehtabı görmedim

Ben öldüm

Mezarıma sevdiğin çiçeği getir

Kokun lavanta mı?

Karanfili mi seversin bilmem

Ben kır çiçeklerini severim

Kır çiçeklerim de soldu…

Ardımdan ölü ruhum için yas tutma

Ruhum hep ölü, hep yaralı

Ve ben bir kez daha öldüm

Öleli tam dört mevsim oldu.

Devrim Yılmaz

Bir MelodramSoğuk geceden bir ses:

-Evim bu sokak

Ekmeğim bu taşlar

Çöp dedikleri lüksüm

Soğuk dedikleri geceler

Ölümden uzak olduğum geceler

Güneşe hasret bir ses:

-Bugün yine açız,

Ama olsun aybaşı gelecek Ali'me söz verdim,

Yeni pabuç alacağım

Bir ay aç kalır,

Bir ay grevsiz

Bir ay da güneşsiz yaşarım

Düzenin kurbanından bir ses:

-Yeter! Yeter diyorum

Vurulmuş sokak ortasında Oğlum, babam, yavrum……

Ve gövdesinde binlerce Taylan* taşıyan kentlerde

Yetim sızılar artık kanlı sabahlara tarih düşmeyecek

Ülkem, kanla inşa edilse de duvarların

Yıkılacak birgün bu babadan kalma miras!

Alçak düzenin sesi:

-İsterim ki kentim olsun

Benim olsun bu evler

Benim gözlerini kaybetmiş insanlar

Hepsi benim!

Ve düzene isyanın sesi:

-Hey! Bitsin diyoruz anlamıyor musunuz?

Bu kent ne senin ne de benim

Bizim olsun bu evler

Kaybettiysek gözlerimizi sizin kanlı çarklarınızda

Ellerimizle kuracağız o düş ülkeyi…

*Taylan Özgür: T.C. deki ilk faili meçhul cinayetin devrimci kurbanı..

Devrim Yılmaz

Avucumda ölü elin esmer çocuk

Çaresiz yalnız ve aç!

Eline alacaksan…

Ve vuracaksan tanıdığın herkesi

Acını dindirecekse

Yap, yapabileceğin her şeyi

Misyonerliğini unuttuk insanlığın

Ne desen haklısın,

Haklısın esmer çocuk…

Devrim Yılmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

No Pasaran !