BİR ŞEY YAPMALI

CUMHURİYET İÇİN DEMOKRASİ İÇİN HALK İÇİN GELECEĞİMİZ İÇİN ..................... cemaatlerin yönettiği bir coğrafya olmak istemiyorsak ................. Ama benim memleketimde bugün İnsan kanı sudan ucuz Oysa en güzel emek insanın kendisi Kolay mı kan uykularda kalkıp Ninniler söylemesi

15 Ağustos 2009 Cumartesi

SİYASET

CHP'li Ateş'ten 4 yolsuzluk iddiası
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, Ankara Büyükşehir Belediyesi ile ilgili 4 ayrı yolsuzluk iddiasını soru önergesi olarak meclis gündemine taşıdı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, Ankara Büyükşehir Belediyesi ile ilgili 4 yolsuzluk iddiasını Meclis'e taşıdı. Yılmaz Ateş, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergelerinin ilkinde, belediye beton şirketi Belbeton'un, daha ucuz fiyatlarla teklif verilmesine rağmen çelik paletleri 1.641 bin dolardan satın alıp almadığını sordu. Ateş, şu soruları yöneltti: -Yerli ve yabancı firmalar tarafından daha uygun teklifler verilmesine rağmen söz konusu alımın adet başına 293, toplamda ise 1.641.000 ABD Doları ödenerek Carry World adlı Kore Firmasından satın alındığı iddia edilmektedir. Belbeton A.Ş. tarafından bu tür bir alım yapılmış mıdır? -Söz konusu malzemeler hangi tarihte ve hangi usulle alınmıştır? Alınan malzemenin kapsamı, birim ve toplam maliyeti nedir? ihaleye çağırılan veya teklif alınan firmalar hangileridir? -Bu firmalar tarafından verilen birim ve toplam teklif miktarları nedir? Belbeton A.Ş. tarafından 1.641.000 ABD dolarına aldığı aynı malzeme için, başka bir firmanın 766.000 dolar teklif verildiği iddiası doğru mudur? -Almanya'da bulunan ZBB GmbH adlı firmanın aynı ürün için Kore firmasından fiyat istediği, Kore firmasının Alman firmasına, Ankara teslimi olmak üzere adette 173.75, toplamda ise 973.000 dolar fiyat verdiği ve bu teklifin Belbeton A.Ş. Genel Müdürlüğüne gönderildiği iddiası doğru mudur? Direkler hangi firmadanAteş bir başka önergesinde, Ankara'nın ana bulvarlarına ve caddelerine dikilen alüminyum gövdeli, eğik aydınlatma direklerinin, standartlara uygun olmadığı, bu nedenle trafikte sorunlara neden olacağı iddialarına değindi. Direklerin kimden alındığı, maliyeti, standarda uyup uymadıklarını soran Ateş, "Aydınlatma direklerinin satın alındığı firmaların sahibi veya ortakları arasında AKP kurucusu veya üst düzey yöneticilerinin akrabaları var mıdır? Kimlerdir? Bu direklerin fahiş fiyattan alındığı ve bu yolla birilerine haksız kazanç sağlandığı iddiası doğru mudur?" dedi. Bir diğer soru önergesinde, 2004-2009 tarihleri arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından alınıp satılan gayrımenkullerin dökümünü isteyen Ateş, bu alım-satımların hangi amaçla yapıldığı sorusuna yanıt istedi. MÜSİAD üyesinin ilişkileriCHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, bir soru önergesinde ise Hamburg MÜSİAD üyesi de olan Serdar Kepenek ile Ankara Büyükşehir Belediyesi arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, varsa bunun nasıl bir ilişki olduğunu da öğrenmek istedi. Ateş, şu soruları yöneltti:-Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Belko A.Ş. tarafından, Serdar Kepenek'e ait olan Almanya merkezli Eurasfalt ve GRC firmasından, hangi danışmanlık hizmetleri alınmıştır? Tarihleri ve bu hizmet alımı için yapılan toplam ödeme miktarı nedir? -GRC firmasından sağlanan asfalt danışmanlık hizmetlerinin Karayolları Genel Müdürlüğü veya Üniversitelerin ilgili bölümlerinden çok daha ucuz fiyatlara sağlanabilecekken, Serdar Kepenek'in firmasından milyon dolarlarla ifade edilen fiyatlardan sağlandığı iddiası doğru mudur? Açıklar mısınız? -Ankara Büyükşehir Belediyesine bağlı Belko Genel Müdürlüğü tarafından asfalt kalitesini artırmak için 2004-2009 yılları arasında alınan kimyasal miktarı nedir? Toplam ödeme miktarı nedir? Serdar Kepenek'in firmalarından ne kadar kimyasal alınmıştır? Alım tarihleri ve yapılan ödeme miktarı nedir? Bu kimyasalların ne kadarı kullanılmıştır? Serdar Kepenek'in firmalarından tutarı milyon dolarları bulan kimyasal alındığı ve hiç kullanılmadığı iddiaları doğru mudur? -Belko A.Ş. laboratuarlarında kullanılmak üzere Serdar Kepenek'e ait firmalardan ne kadar test cihazı alınmıştır? Alım tarihleri ve toplam ödeme miktarı nedir? Söz konuş şahsa ait firmalardan milyon dolarlarla ifade edilen miktarda test cihazı alındığı ve hiç kullanılmadan başka firmalara kiralandığı iddiaları doğru mudur? -Bu iddialarla ilgili açılan bir soruşturma var mıdır?
"Başbakan niçin suskunluğunu koruyor"
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, ''Kamu İhale Kurumu ve yargı kararlarına rağmen, 45,5 milyon Avro'luk otobüsleri 76,3 milyon Avro'ya satın alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile diğer yöneticilerin hesap vermesi gerektiğini'' ifade ederek, ''Başbakan Erdoğan, bu konuda niçin suskunluğunu koruyor?'' diye sordu. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden, 350 otobüs alımı ihalesine ilişkin yapılan açıklamanın gerçeği yansıtmadığını savundu. Büyükşehir Belediyesinin açıklamasında, ''Kamu İhale Kurumu (KİK) kararını askıya alanın İstanbul Büyükşehir Belediyesi değil, İETT encümeni olduğunun ifade edildiğini'' belirten Kılıçdaroğlu, ''Oradaki asıl sorun şuydu: Kamu İhale Kurumu kararını, kim, hangi yasal dayanakla askıya alabilir? İETT Genel Müdürlüğüne bu yetkiyi, hangi yasa veriyor? Bunun yanıtı yok. Eğer bir kamu kuruluşu, Kamu İhale Kurumunun kararlarını askıya alma yetkisine sahipse, o zaman KİK'e gerek yok'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, önemli bir ayrıntı daha olduğuna dikkati çekerek, ''İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi, KİK kararını askıya alan idarenin kararına tedbir uyguluyor. Çünkü idarenin KİK kararlarını askıya alma yetkisi yok. İETT, bu kararın arkasına sığınarak ihaleyi sürdürüyor. İETT encümeni, bilinçli olarak yanlış bir karar alıyor. Bu da ayrı bir suç'' dedi. Kadir Topbaş'a 6 soru Açıklamada, ''Anayasa'nın 138. maddesine yollama yapılarak, yargı kararlarının derhal uygulanması gerektiğinin ifade edildiğini'' de söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:''Bu söyleme ben de katılıyorum. O zaman yine Kadir Topbaş'a soruyorum: Bir, Ankara 12. İdare Mahkemesinin 7 Ekim 2005 tarihli kararı; iki, Ankara Bölge İdare Mahkemesinin 28 Aralık 2005 tarihli kararı; üç, Ankara Bölge İdare Mahkemesinin 5 Ocak 2006 tarihli kararı; dört, Ankara 12. İdare Mahkemesinin 22 Mart 2007 tarihli ve 2007/350 esas sayılı kararı; beş, Ankara 12. İdare Mahkemesinin, yine aynı tarihli ve 2007/349 esas sayılı kararı; altı ve son olarak da Danıştay 13. Dairenin, 30 Haziran 2009 tarihli kararı niçin uygulanmadı? Bu kararların tümü, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yaptığı 350 otobüslük ihalenin iptali ve yürütmesinin durdurulmasını öngören kararlar ve tümünde KİK oy birliğiyle haklı görülüyor. Bu kararları uygulamayarak, Anayasa'nın 138. maddesini nasıl hatırlıyorlar, anlamak mümkün değil. İdare, yargı kararlarını uygulamada keyfi davranamaz. Saydığım 6 karar uygulanmamıştır. Davayı açan İETT Genel Müdürlüğüdür, kaybeden de kendisidir ama kararları uygulamayan da kendisi. Şimdi bize 138. maddeden söz ediyor. Bu kadar sorumsuzluğu ve çifte standardı anlamak mümkün değil. 45,5 milyon avroluk otobüsleri, KİK ve saydığım yargı kararlarına rağmen, 76,3 milyon avroya satın alan Kadir Topbaş ve diğer yöneticilerin hesap vermesi gerekiyor.'' ''Müfettiş ordusu görevlendirmez miydi?"Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu konudaki suskunluğunu bozması gerektiğini ifade ederek, ''Acaba bunları, CHP'li bir belediye başkanı yapsaydı, Tayyip Bey, meydan meydan dolaşıp bunu gündeme getirmez miydi? Derhal bir müfettiş ordusu görevlendirmez miydi? Peki, şimdi niçin suskunluğunu koruyor?'' sorularını yöneltti. ''Kaçamak değil, net yanıt bekliyorum"Türkiye'nin, Avrupa'nın en büyük otobüs üretim merkezi olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, ''Kendi ülkemizde üretilen otobüsler Avrupa'ya ihraç edilirken, niçin ve hangi gerekçeyle KİK'i dinlemeyerek, yargı kararlarını uygulamayarak, yurt dışından daha pahalıya otobüs alınıyor? Kaçamak yanıt değil, sorularıma açık ve net yanıt bekliyorum'' diye konuştu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

No Pasaran !