BİR ŞEY YAPMALI

CUMHURİYET İÇİN DEMOKRASİ İÇİN HALK İÇİN GELECEĞİMİZ İÇİN ..................... cemaatlerin yönettiği bir coğrafya olmak istemiyorsak ................. Ama benim memleketimde bugün İnsan kanı sudan ucuz Oysa en güzel emek insanın kendisi Kolay mı kan uykularda kalkıp Ninniler söylemesi

13 Ağustos 2009 Perşembe

EBU GARİB'DE İŞKENCE

ABD'den özeleştiri
ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Susan Rice, ABD'nin eski Bush yönetimi sırasında BM'yi ihmal ettiğini ve bunun bedelini ödediğini belirtti. ABD'nin BM Daimi Temsilciliği, ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Susan Rice'ın New York Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Merkezi'nde yaptığı konuşmayı basına dağıttı. Rice, konuşmasında Bush yönetiminin ismini vermeden, ABD'nin BM'yi ve uluslararası ortaklarını ihmal etmesinin bedelini ödediğini, ancak şimdi uluslararası ilişkilerde BM ile olan işbirliğine büyük önem verdiğini ifade etti. BM'nin daha iyi ve güvenli bir dünya için anahtar rol oynadığını anlatan Rice, ABD'nin güvenlik meselelerinin 192 üyeli BM'yi de son derece yakından ilgilendirdiğini vurguladı. Rice, tüm dünyayı ilgilendiren bu sorunlar arasında nükleer silahları, küresel mali krizi, Irak ve Afganistan'daki durumu, terörizmi, uluslararası uyuşturucu ticaretini, salgınları ve iklim değişikliğini saydı. Bu sorunların çözümünde ABD liderliğinin önemli olduğunu, ancak bunu ABD'nin tek başına yapamayacağını vurgulayan Rice, BM ile işbirliğinin hayati olduğunu kaydetti. BM'nin kusursuz olmadığını, ancak vazgeçilmez olduğunu belirten Rice, BM'nin meşruiyetinin yerini hiçbir kurumun alamayacağına da işaret etti. Rice, ABD'nin 21. Yüzyılda lider ülke olma özelliğini devam ettireceğini, ancak bunu ''kibirle ve kabadayılıkla'' değil ''sabırlı diplomasi'' ve ''insanlığa yatırım yaparak ortak güvenliği güçlendirme kararlılığıyla'' gerçekleştireceğini kaydetti.
İşkence milyonerleri
CIA’nın “sert” terör sorgularının mimarı olan Amerikalı iki psikolog, 11 Eylül saldırılarının ardından kısa sürede milyonlarca dolar kazandı. Ancak Jim Mitchell ve Bruce Jessen şimdi mahkeme önüne çıkarılmaktan korkuyor.
ABD Başkanı Barack Obama, selefi George W. Bush tarafından 11 Eylül sonrasında başlatılan tartışmalı terörle mücadele programına 7 ay önce son vermişti. Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı’nın (CIA) yürüttüğü programda, yabancı terör zanlılarına işkence edilerek istihbarat toplanıyordu.Programın iki kilit ismi ise çoktan milyoner oldu. New York Times Gazetesi, “su tahtası” gibi işkence yöntemlerini, ABD tarihinin en önemli terörle mücadele programına sokan iki psikoloğun şimdi yargılanmaktan korktuğunu yazdı.Sorgu deneyimleri sıfırdıJim Mitchell (58) ve Bruce Jessen (60), Amerikan Hava Kuvvetleri’nden emekli olan iki psikologdu. Emekliliklerinde yeni iş fırsatları ararken, 2001’de hiç ummadıkları yağlı bir müşteriyle temasa geçtiler: CIA.Aslında ne Mitchell, ne de Jessen, daha önce gerçek bir CIA sorgusuna katılmıştı. Terör uzmanı da değillerdi. Buna karşın, ordu kökenli olmaları ve psikoloji “uzmanlıkları”, 11 Eylül ertesinde CIA tarafından apar topar işe alınmaları için yeterli oldu.
Ayakta tutma, su tahtasıDr. Jessen, Kore Savaşı’nda ABD’nin, askerlerin esir düşme ihtimaline karşı geliştirdiği SERE adlı eğitim programı konusunda uzmandı. Dr. Mitchell ise bir teorisyendi. 1960’larda ortaya atılan “öğrenilmiş çaresizlik” kuramıyla ilgileniyordu. Mitchell, dostu ve meslektaşı Jessen ile birlikte ilk sorgu talimatnamesini 2002’de hazırladı. Önerilen yöntemler arasında, tokat atma, uykusuz bırakma, uzun süre ayakta tutma, duvara çarpma ve su tahtası da vardı.El Kaide’nin 3 numarasını o sorguladıDr Mitchell, 2002 martında Tayland’a gidip, El Kaide’nin üç numarası diye tanıtılan Ebu Zübeyde’nin gizli sorgusuna şahsen katıldı. Zübeyde’nin soğukta çırılçıplak soyulup yüksek sesli rock müzikle uykusuz bırakılmasını emreden oydu. Sonraki iki haftada Zübeyde bir kutuya tıkılıp duvara çarpıldı ve 83 kez su tahtasına yatırıldı. İşkence, ancak iki psikolog “Tamam, tüm itirafları aldık” deyince sona erdi.Çoğu uzman, böyle durumlarda zanlının gerçekleri değil, sorgucuların istediklerini söylediğini vurguluyor. CIA de onca “itirafa” rağmen Ebu Zübeyde’yi resmen suçlamadı; ama “sert” sorguyu en az 27 zanlıda daha kullandı. Bu arada iki psikoloğa her gün 1000-2000 dolar ödeniyordu.
SİZ KİMİ NEYLE SUÇLUYORSUNUZ!
SUÇLU KİM?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

No Pasaran !