BİR ŞEY YAPMALI

CUMHURİYET İÇİN DEMOKRASİ İÇİN HALK İÇİN GELECEĞİMİZ İÇİN ..................... cemaatlerin yönettiği bir coğrafya olmak istemiyorsak ................. Ama benim memleketimde bugün İnsan kanı sudan ucuz Oysa en güzel emek insanın kendisi Kolay mı kan uykularda kalkıp Ninniler söylemesi

9 Haziran 2009 Salı

SÖZ

“Karşımızda devlet var. Başlangıcı insana utanç verici. Çünkü devlet insanların çoğu için kurumak bilmeyen bir acı kuyusu, ikide bir buhranlara salarak onları tüketen bir alev. Ne var ki, çağırmaya görsün, ruhlarımız kendilerini unutuyor; kanlı çağrısına yığınlar koşa koşa gidiyor, kahraman oluyorlar.” Emek Değer Yasası(Troçki) Çağdaş toplumda insanın temel ilişkisi mübadeledir. Mübadele sürecine giren her emek ürünü meta haline gelir. Marx, incelemesine meta ile başladı ve kapitalizmin bu temel hücresinden, insan iradesinden bağımsız bir şekilde kendisini nesnel olarak mübadele temelinde biçimlendiren toplumsal ilişkileri çıkarttı. Temel bilmecenin –herkesin kendisini düşündüğü ve kimsenin kimseyi düşünmediği kapitalist toplumda, yaşam için vazgeçilmez olan ekonominin çeşitli dallarının nispi oranlarının nasıl oluştuğu– çözülmesi, sadece bu yolun takip edilmesiyle mümkün olabilir. İşçi emek-gücünü satar, çiftçi ürettiğini pazara götürür, tefeci banker borç verir, dükkâncılar bir mal türünü satar, sanayici bir fabrika kurar, spekülatör bono ve senet alıp satar; her birinin ücret veya kâr hakkında kendi tasarımları, kendi özel planları, kendi kaygıları vardır. Bununla birlikte, bu bireysel uğraşılar ve eylemler kaosundan belli bir ekonomik bütün doğar. Doğrudur, bu bütün uyumlu değil çelişkilidir, ama yine de topluma sırf var olma olanağını değil, aynı zamanda gelişme olanağını da sunar. Bu, her şeyden önce, kaosun pek de kaos olmadığı, eğer bilinçli olarak değilse bile bir şekilde otomatik olarak düzenlendiği anlamına gelir. Ekonominin pek çok yönünü göreli bir denge durumuna getiren mekanizmayı anlamak, kapitalizmin nesnel yasalarının keşfedilmesi demektir. Açıkçası, kapitalist ekonominin çeşitli alanlarına –ücretler, fiyat, toprak, rant, kâr, faiz, kredi, borsa– hükmeden yasalar, sayısız ve karmaşıktır. Ancak son tahlilde, Marx’ın bulduğu ve sonuna kadar dikkatle incelediği tek bir yasaya indirgenirler; gerçekte kapitalist ekonominin temel düzenleyicisi olan emek-değer yasasına. Bu yasanın anlamı basittir. Toplumun elinin altında belirli bir canlı emek-gücü rezervi vardır. Bu güç, doğaya uygulandığında insan ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli ürünleri üretir. Bağımsız üreticiler arasındaki işbölümünün sonucu olarak, ürünler meta halini alır. Metalar bir diğer metayla, belirli bir oran karşılığında, başlangıçta dolaysız olarak ve en sonunda da altın veya gümüş aracılığıyla mübadele edilirler. Belirli bir ilişki içerisinde onları bir diğerine eşit kılan, metaların temel özelliği, onlara harcanan insan emeğidir; soyut emek, genel olarak emek. İşte bu insan emeği, değerin ölçüsü ve temelidir. Milyonlarca dağınık üretici arasındaki işbölümü toplumun dağılmasına yol açmaz, çünkü metalar onlara harcanan toplumsal olarak gerekli emek zamanına göre mübadele edilirler. Mübadele sahası olarak pazar, metaları kabul veya reddederek, onların kendi içlerinde toplumsal olarak gerekli emeği içerip içermediklerine karar verir, böylece toplum için gerekli çok çeşitli metaların oranlarını ve sonuç olarak da emek-gücünün çeşitli işkollarına göre dağılımını belirler. Pazarın gerçek işleyişi, burada sadece birkaç satırla ortaya konulandan karşılaştırılmaz ölçüde daha karmaşıktır. Bu nedenle, emek değeri etrafında salınan fiyatlar önemli ölçüde değerlerinin altında ve üstünde dalgalanırlar. Bu dalgalanmaların nedenleri Marx tarafından, “bir bütün olarak değerlendirilen kapitalist üretim süreci”ni tasvir eden Kapital’in üçüncü cildinde tam olarak açıklanmıştır. Bununla birlikte, tekil durumlarda metaların fiyatları ile değerleri arasındaki farklılık ne kadar büyük olursa olsun, tüm fiyatların toplamı tüm değerlerin toplamına eşittir, çünkü son tahlilde sadece insan emeği tarafından yaratılmış olan değerler toplumun hizmetindedir ve fiyatlar, tröstlerin tekel fiyatları da dahil, bu sınırlamayı kıramazlar; emeğin yeni bir değer yaratmadığı yerde, Rockefeller bile hiçbir şey elde edemez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

No Pasaran !