Bugün 12 Eylül
Bugün 12 Eylül 1980 darbesinin yıldönümü. Darbenin üzerinden 29 yıl geçti... Cumhuriyet gazetesinin değerli kalemi Ataol Behramoğlu '12 Eylül günlerinden söz etmek bana acı veriyor' diyerek bugünkü yazısında 12 Eylül'ü anlattı.
Bugün 12 EylülYazımı bir gün öncesinden yazıyor olsam da gazetede yayımlandığı tarih (bugün) 12 Eylül.12 Eylül günlerinden söz etmek bana acı veriyor.Bu acı sadece toplumsal alanda yaşanan yıkımlar, kişisel yaşamlarda açılmış yaralarla da ilgili değil.Geçen zamanı düşünmek de içimi acıtıyor.12 Eylül 1980’in üzerinden 29 yıl geçmiş.Bu, kişisel yaşamlarımızın üzerinden de 29 yıl geçti demek.Tabii, hâlâ yaşamakta olanlarımız için...
***
Bu sözleri kendi kuşağım, bizden daha yaşlılar ve biraz daha gençler için yazıyorum.12 Eylül 1980’de henüz çocuk olanlar, o yıl ya da daha sonrasında doğanlar için bu tarih ne gibi bir anlam taşıyabilir?Ateşin düştüğü yeri yaktığı, burada tam yerini bulan bir deyimdir.
***
Birçok kez söylendi, yazıldı. 12 Eylül 1980 öncesindeki birkaç yılda tırmandırılan toplumsal gerilimin, siyasal cinayetlerin bir plana göre kurgulanıp uygulandığı bugün açık seçik görülebiliyor.Darbenin lideri görünümündeki general ve çevresindekiler de bu amaç için daha uygunları bulunamayacak nitelikte kimselerdi.Darbe, ülke içindeki işbirlikçileriyle birlikte ülke dışında planlanmıştı.Görünürdeki darbeciler bunun ne ölçüde bilincine sahiptiler, ne ölçüde kullanıldılar, bunu belki hiçbir zaman bilemeyeceğiz.Fakat bugün son demlerini yaşamakta olan görünürdeki lider, acımasızlığı, çok bilmiş cehaleti, irkiltici ve zavallı kibiri ile (size bir başkasını da anımsatmıyor mu?) böyle bir darbenin liderliği için biçilmiş kaftandı.Darbenin böyle bir kişinin genelkurmay başkanlığı sırasında gerçekleşmesi herhalde sıradan bir rastlantı değildi.Bu kişi belli ki çok öncelerden mimlenmiş, kollanmış, gözetilmiş, yönlendirilmişti.
***
12 Eylül’ün yıldönümünde 12 Eylül’den söz etmek gerekir, değil mi?Hele o darbe sonucunda cezaevinde aylarca kalmış, sağlığı zedelenmiş, yıllarca ülke dışında sürgünde yaşamış biri iseniz.Ama içimden bunu yapmak gelmiyor.Çünkü bugün yaşamakta olduğumuz darbe bana 12 Eylül darbesinden çok daha tehlikeli görünüyor.12 Eylül’de saflar belliydi.Sol bu kadar bölük pörçük değildi.Aydınlar bu ölçüde karşıt saflarda konuşlanmamıştı.Bir ülkeyi o ülke yapan temel değerler bu kadar ayaklar altına alınmamış, bu ölçüde kirletilmemişti.Bugünkü Türkiye’nin genel görünümü, birkaç gün önce yaşanan sel felaketi sonrasında geriye kalan enkazın görünümünden farklı değil.Ve bugünün iktidar sahipleri, 12 Eylül darbecilerinden de daha acımasız, daha sinik, daha kaypak ve tehlikeli.
***
Bugün 12 Eylül.29 yıl önce cezaevinde ve dışında, aydınlar, yurtseverler, solcular arasında; ülkenin, insanlığın ve solun temel değerleri konusunda her şeye karşın bir ortak duyarlılık, bir dayanışma bilinci vardı.Yargılanırken, işkence görürken, cezaevinde ya da sürgünde yaşamaktayken; hasmımızın, düşmanımızın faşizm olduğu, neredeyse bütün toplumca biliniyor, görülüyordu.Toplum böylesine bir yalan sarmalı içinde sımsıkı kapana kıstırılmamış, demokrasi söylemi en kirli amaçların böylesine aleti durumuna düşürülüp kirletilmemiş, sol değerler ülkenin temel değerlerinden böylesine uzağa düşürülmemiş, bir zamanlar aynı saflarda görünen aydınlar bugün zembereği boşalmış bir zevzeklik çukurunda birbirlerine böylesine çamur atar, birbirlerinden böylesine nefret eder duruma gelmemişlerdi.Bunları yazarken, gözlerimin önüne Dante’nin Cehennem’inden bazı görüntüler geliyor...
***
Kasım 1984’te cezaevinden çıktığım gündeki sevincimi, 1989 Eylülü’nde yurtdışı sürgününden döndüğüm gün duyduğum mutluluğu anımsıyorum.Bugün içimde bu sevinçten de mutluluktan da eser yok.Oysa ülkemdeyim ve özgürüm!Öyle mi?En yeteneksiz, kötü niyetli, karanlık insanların elinde parça parça olmak üzere bir ülke...Her an tümüyle yok edilip zindan karanlığına gömülmek üzere bir özgürlük...12 Eylül 1980’in 29. yıldönümünde bulunduğumuz nokta tam olarak budur.
ataolb@cumhuriyet.com.trFaks: (0212) 343 72 64
12 Eylül 2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder