BİR ŞEY YAPMALI

CUMHURİYET İÇİN DEMOKRASİ İÇİN HALK İÇİN GELECEĞİMİZ İÇİN ..................... cemaatlerin yönettiği bir coğrafya olmak istemiyorsak ................. Ama benim memleketimde bugün İnsan kanı sudan ucuz Oysa en güzel emek insanın kendisi Kolay mı kan uykularda kalkıp Ninniler söylemesi

17 Eylül 2009 Perşembe

NEYE HAZIRIZ Kİ

Çiftçimiz 'afete' karşı hazır değil
''Tarımın Başkenti'' sayılan Konya'da, sigorta bedeli çok düşük olmasına rağmen tarımsal ürünlerin sadece yaklaşık yüzde 10'unun tarım sigortası yapıldığı bildirildi. Verimli topraklarında ağırlıklı olarak buğday, arpa, yulaf, şeker pancarı, fasulye, ayçiçeği ve meyve yetiştirilen, aynı zamanda besiciliğin de Türkiye'deki en önemli merkezi durumunda olan Konya Ovası, tarımsal üretim hacmiyle adeta Türkiye'yi besliyor. Türkiye'de en fazla un ve şeker üretiminin yapıldığı yer olan Konya'da, yüksek tarımsal üretime rağmen, tarımın en önemli unsurlarından ve çiftçinin en büyük güvencesi olan sigorta sistemi henüz oturmuş değil. Bu nedenle Trakya ve İstanbul'da yaşanan büyük afet, can kayıplarına duyulan derin üzüntünün yanı sıra Konyalı çiftçiyi de tedirgin etti. Çünkü benzer bir afetin ya da ağır bir dolu hasarının Konya'da oluşturabileceği büyük maddi kaybın şimdiden hesap edilebilmesi çok zor görünüyor. Konya'da tarım sigortası konusunda faaliyet gösteren Aktif Sigorta firması yetkilisi Ziraat Mühendisi Mustafa Çalışkan, ''Çiftçi tarım sigortasından haberdar değil. Haberi olanların çoğu da sigorta yaptırmıyor'' dedi. 'Oysa sigorta bedeli çok düşük'Konya'da ekonomik değeri yüksek olan ürünlerin başında hububat, pancar, ayçiçeği, fasulye ve meyvenin geldiğini anlatan Çalışkan, şunları kaydetti: ''Konya Ovası'nda sürekli ürünlerini sigorta ettirenler de var. Sigorta zaten genel olarak sulu tarım yapılan yerlerde ilgi görür, kıraç yerlerden alınacak ürün sigorta bedelini kurtarmayabilir. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebilirim, bugün, 'Tarımın Başkenti' sayılan Konya'da, sigorta bedeli çok düşük olmasına rağmen tarım alanlarının sadece yaklaşık yüzde 10'unun tarım sigortası var. Oysa, 100 dekar buğday tarlası için çiftçinin ödeyeceği para sadece 160 lira. Çünkü toplam sigorta bedelinin yarısını zaten devlet karşılıyor.'' Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Hasan Hüseyin Motuk ise küresel ısınmanın bugün görülen en net belirtisinin, alışık olunmayan şekilde şiddetli şekilde aniden ve çok fazla miktardaki yağış düşmesi olduğunu söyledi. Çiftçi sigortaya neden soğuk?Küresel ısınmanın, sel dışında tarım alanlarında dolu vurması riskini de artırdığını anlatan Motuk, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Trakya'da yaşanan afet Konya Ovası'ndaki çiftçiyi harekete geçirmeli, bu olaydan ders çıkarmalıyız. Şu an tarlada, çiftçiye en fazla gelir getirecek pancar, ayçiçeği gibi ürünler var. Ancak Konya'da sigorta geçmişte dini açıdan 'haram' diye görülüyordu. Diyanet İşleri Başkanlığı, bir kaç yıl önce sigortanın dinen sakıncalı olmadığını resmen açıkladı. Buna rağmen Konya gibi, tarımsal zarar riski ve çiftçiye etkisinin çok ağır olduğu bir yerde çiftçimizin çoğunun sigortaya mesafeli yaklaşmasını anlamak zor. Son bir kaç yıldır çiftçinin sigortaya ilgisinde bir kıpırdanma var ancak yeterli değil. Tarım sigortası yapılmaması sorunu sadece Konya'da değil tüm İç Anadolu Bölgesi ve ülkenin birçok yerinde var.'' Trakya'ya son afette bir günde düşen yağış miktarının, Konya'ya bir yılda düşen yağışın neredeyse yarısı olduğunu anlatan Motuk, ''Hiç kimse bu gibi bir yağışın Konya'ya düşmeyeceği, büyük bir dolu yağışının Konya'da olmayacağını söyleyemez. Bu yüzden, iş işten geçmeden önlem almalıyız'' diye konuştu
Yağışlar pamuk üreticisini üzdü
Adana'da yağışların, kısmen hasadına başlanan pamukta verim ve kalite düşüklüğüne neden olacağı bildirildi. Pamuk üretiminin yapıldığı önemli ilçelerden Ceyhan'da Ziraat Odası Başkanı Yavuz Tezcan sadece ilçelerinde bu yıl yaklaşık 150 bin dekar alanda pamuk ekildiğini anımsattı. Hafta sonu başlayan ve bugün de süren yağışların pamuk tarlalarına zarar verdiğini belirten Tezcan, şunları söyledi: ''Bazı köylerimizde pamuk hasadına başlanmıştı. Ancak yağışlar bu zamana denk geldi. Hasat döneminde düşen yağmurun miktarı çok da önemli değil. Yağmur, temas ettiği başaktaki pamuğun sararmasına ve kalitesinin düşmesine neden olur. Pamuk bu yıl 90 kuruş ile 1 lira arasında alıcı buluyor. Yağışlar bu fiyatların da düşmesine neden olacak.'' Ceyhan'da pamuk hasadının yüzde 60'ının makinelerle yapıldığını vurgulayan Tezcan, ''pamuk tarlalarına yaprakların kurutulması amacıyla hasattan bir kaç gün önce ilaçlama yapılır. Bu durumdaki tarlalarda yağışın etkisiyle pamuğun yere düşme ihtimali de var. Böyle olunca da dekar başına 600 kilogram olarak beklediğimiz verimin 500 - 550 kilograma düşeceğini tahmin ediyoruz. Bu günlerde yağışların sürmemesi pamuk üreticilerinin tek dileği'' dedi.
Yağışlar tarım alanlarını da vurdu
Tekirdağ, İstanbul ve Balıkesir'de etkili olan şiddetli yağışlar nedeniyle çeltik, ayçiçeği, mısır ve sebze ekili alanlarda büyük zararların oluştuğu bildirildi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) yetkilileri, yağışların başlaması ve giderek şiddetini artırması sonucu birçok tarım alanının sular altında kaldığını söyledi. Tekirdağ, İstanbul ve Balıkesir'in bazı bölgelerinde şiddetli yağış yüzünden çeltik, ayçiçeği, mısır ve sebze ekili alanların büyük zarar gördüğünü ifade eden yetkililer, hasar tespit çalışmalarının sürdüğünü ancak birçok yerde suların çekilmesinin beklendiğini belirtti. Yetkililer, hasarın boyutunun şu anda tam olarak tahmin edilemeyeceğini dile getirerek, ''Cuma ve Cumartesi yeni bir yağışlı havanın geldiği açıklandı. Bu yağışın da belirtildiği gibi şiddetli olması durumunda hasarın daha da büyümesi söz konusu'' dedi. Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin de Tekirdağ bölgesinde çok sayıda büyük ve küçük baş hayvanın telef olduğunu öğrendiklerini belirterek, ''Şubelerimiz aracılığıyla tüm hasarı tespit etmeye çalışıyoruz. Çalışmalar da kolay olmuyor. Sular altında bulunan araziye girmek oldukça zor. Bunun yanında şiddetli yağışın beklendiği illerdeki çiftçileri de uyarıyoruz. Özellikle hayvan sahipleri dikkatli olsunlar'' diye konuştu. Gönen ve Bandırma'da durumGönen Ziraat Odası yetkilileri de yağışlar nedeniyle bölgelerinde yaklaşık 15 bin dekar çeltik ekili alanın sular altında kaldığını, 10 bin tonun üzerinde ürünün zarar gördüğünü söyledi. Yetkililer, yağışların devam etmesi durumunda zararın boyutunun daha da artabileceğinden korktuklarını belirterek, çeltik dışında mısır ve sebzelerde de hasar oluştuğunu kaydetti. Bandırma Tarım İlçe Müdürlüğü görevlileri de bölgelerinde özellikle domates ve ayçiçeği ekili alanlarda zarar ortaya çıktığını vurgulayarak, ''Çiftçiler zarar nedeniyle dilekçelerini getirmeye başladı. Çiftçiler bile tarlaya giremiyor. Hasarın boyutu tam olarak tespit edilmiş değil'' dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

No Pasaran !