BİR ŞEY YAPMALI

CUMHURİYET İÇİN DEMOKRASİ İÇİN HALK İÇİN GELECEĞİMİZ İÇİN ..................... cemaatlerin yönettiği bir coğrafya olmak istemiyorsak ................. Ama benim memleketimde bugün İnsan kanı sudan ucuz Oysa en güzel emek insanın kendisi Kolay mı kan uykularda kalkıp Ninniler söylemesi

28 Mayıs 2009 Perşembe

HASRET ŞİİRLERİ

HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM Seni, anlatabilmek seni. İyi çocuklara, kahramanlara. Seni anlatabilmek seni, Namussuza, halden bilmeze, Kahpe yalana. Ard- arda kaç zemheri, Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu. Dışarda gürül- gürül akan bir dünya... Bir ben uyumadım, Kaç leylim bahar, Hasretinden prangalar eskittim. Saçlarına kan gülleri takayım, Bir o yana Bir bu yana... Seni bağırabilsem seni, Dipsiz kuyulara, Akan yıldıza, Bir kibrit çöpüne varana, Okyanusun en ıssız dalgasına Düşmüş bir kibrit çöpüne. Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin, Yitirmiş öpücükleri, Payı yok, apansız inen akşamlardan, Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene, Seni anlatabilsem seni... Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır Üşüyorum, kapama gözlerini... Ahmed Arif
HASRET Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli, belini sarmayalı, gözünün içinde durmayalı, aklının aydınlığına sorular sormayalı, dokunmayalı sıcaklığına karnının. Yüz yıldır bekliyor beni bir şehirde bir kadın. Aynı daldaydık, aynı daldaydık. Aynı daldan düşüp ayrıldık. Aramızda yüz yıllık zaman, yol yüz yıllık. Yüz yıldır alacakaranlıkta koşuyorum ardından. Nazım Hikmet
KUL OLAYIM
Kul olayım kalem tutan ellere Katip ahvalimi yaz yare böyle Şekerler ezeyim şirin dillere Katip ahvalimi yaz yare böyle güzelim hey, bir tanem hey. Sivas illerinde zilim çalınır Çamlıbeller bölük bölük bölünür Ben dostan ayrıldım, bağrım delinir Katip ahvalimi yaz yare böyle güzelim hey, bir tanem hey. Münafığın her dediği oluyor, Gül benzimiz sararuban soluyor Gidi Mervan şad'oluban gülüyor Katip ahvalimi yaz yare doğru Aşamazsan telli de turnam dön geri Pir Sultan Abdal'ım ey Hızır Paşa, Gör ki neler gelir sağ olan başa Hasret koydu bizi kavim kardaşa Katip ahvalimi yaz yare böyle güzelim hey, bir tanem hey. Pir Sultan Abdal
AKŞAM ERKEN İNER MAHPUSHANEYE Akşam erken iner mahpushaneye. Ejderha olsan kar etmez. Ne kavgada ustalığın, Ne de çatal yürek civan oluşun. Kar etmez, inceden içine dolan, Alıp götüren hasrete. Akşam erken iner mahpushaneye. İner, yedi kol demiri, Yedi kapıya. Birden, ağlamaklı olur bahçe. Karşıda, duvar dibinde, Üç dal gece sefası, Üç kök hercai menekşe... Aynı korkunç sevdadadır Gökte bulut, dalga kaysı. Başlar koymağa hapislik. Karanlık can sıkıntısı... "Kürdün Gelini"ni söyler maltada biri, Bense volta'dayım ranza dibinde Ve hep olmayacak şeyler kurarım, Gülünç, acemi,çocuksu... Vurulsam kaybolsam derim, Çırılçıplak, bir kavgada, Erkekçe olsun isterim, Dostluk da, düşmanlık da. Hiçbiri olmaz halbuki, Geçer süngüler namluya. Başlar gece devriyesi jandarmaların... Hırsla çakarım kibriti, İlk nefeste yarılanır cıgaram, Bir duman alırım, dolu, Bir duman, kendimi öldüresiye, Biliyorum, "sen de mi?" diyeceksin, Ama akşam erken iniyor mahpushaneye Ve dışarda delikanlı bir bahar, Seviyorum seni, Çıldırasıya... Ahmed Arif
HASRETİN MÜEBBET
alnımın en uzun çizgisinde kanayanımsın, ablamsın yokluğun acı bir bıçak gibi düştü de önüme öptüm, dudaklarımda parçalandı gül suretin alnımı ve dudaklarımı ayaza tuttum sonra sarsın diye senin bin müebbetlik hasretin Nevzat Çelik
BEKLE BENİ
Kış kıyamet bir gün bakarsın çıkıp gelmişim varsın azgınlaşsın tipi ve uğuldayadursun dışardaki rüzgâr Sakın şaşırma küçüğüm üşümüş bir serçe gibi titremesin ellerin apansız çıkıp geleceğim kış kıyamet de olsa bir gün Uğuldayan bu rüzgâr bu delice yağan kar ürkütmesin seni direnmektir artık bekleyişin öbür adı Sen türküler söyle ve gülümse küçüğüm çünkü sesinin ırmağıyla yeşerecek hasretin bozkırları Bekle beni küçüğüm umudu karartmadan sevinci yitirmeden bekle döneceğim bir gün elbet bekle beni küçüğüm Ahmet Telli
HASRET
Denize dönmek istiyorum! Mavi aynasında suların: boy verip görünmek istiyorum! Denize dönmek istiyorum! Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider! Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder. Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter. Ve madem ki bir gün ölüm mukadder; Ben sularda batan bir ışık gibi sularda sönmek istiyorum! Denize dönmek istiyorum! Denize dönmek istiyorum! Nazım Hikmet
HESAPSIZ DUYGULAR Bil ki
üzgün bırakıp ayrılırken caddeler kaldırım taşlarıyla örtülmüş uçurumlardır. Bilinçsizce mırıldanışta ansızın hatırlanan bir şarkı gibidir dönüşündeki haz Uzun uzun ağlamak için güdülen hasret bazen nelere değmez subaşından ürkütülmüş ceylanın sekerek kaçarken ırmağa saldığı kader sanki süzülüp kalbine gelir Yanıp sönen solgun ve kararsız ışıkları sehrin topraklarda ışıldasa da yıldızlar kadar gözlerimde yoğunlaşan anlamsız bakış takılıp gölgesine derinliklerin uzaklaşır. Oysa tayların körpecik kuyruğuna parlak yelesine bağlanan kurdela huylarını gizlice dizginlemek içindir Ve bilmediğim acılar yemişine kuşların konmadığı ağaçlar sarmaşıklar altında Seni birazdan ay batarken anacağım fakat unutma ki yaşamak sonsuz bir tadla onarıyor hırçın bir çocuğun ısırdığı elmayı Nihat Behram
BİR ALIP BİR SATICI GÖNÜL
Düştüm bir öylesi çekilmez derde,Ne ölümü düşünürdüm, ne yaşamak korkusu,Ne sır aradım herşeyde, ne gariplik var serde,Ne kara sevda, ne sevmek ne sevilmek arzusuArtık her şarkı dokunur bana bu şehirde.Hasret nedir bilmezken o kadarŞimdi, her an, her yerde gurbetteyim.Çünkü daha görmediğim güzellikler var,Öyle bir yürek koymuşlarki içime neyleyim,Her yere gönlümü vermeden geçemem dostlar!Ben deli miyim bilmem mi neler ettigimi.Bir han köşesinde yatmayınan Kerem diyorlar,Ne tuhaf bu insanlar derdini dökmeyinenÇaresiz derde bulunmaz merhem diyorlar, Ah.. bir alıp satıcı gönlüm var gezer çarşı çarşı,Başım güneşe düşmüş yanmayı öğrenir.Nolur böyle duradursun cama güneşe karşı,Gönül heryerde bir kardeşim güzel heryerde bir.. Enver Gökçe

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

No Pasaran !