BİR ŞEY YAPMALI

CUMHURİYET İÇİN DEMOKRASİ İÇİN HALK İÇİN GELECEĞİMİZ İÇİN ..................... cemaatlerin yönettiği bir coğrafya olmak istemiyorsak ................. Ama benim memleketimde bugün İnsan kanı sudan ucuz Oysa en güzel emek insanın kendisi Kolay mı kan uykularda kalkıp Ninniler söylemesi

9 Haziran 2009 Salı

MECUSİ

Mecusi, (Arapça ve Farsça: مجوس, çoğulu Mecus) aslen Zerdüşt (genellikle din adamı) anlamına gelen bir terim.Türk Dil Kurumu sözlüğünde "ateşe tapan" olarak açıklanan bu sözcük çok önceleri Maguş anlamına gelen teknik bir terimdi ve olumsuz bir anlam taşımıyordu. Endülüs'te Pagan'lara Mecusi deniyordu. Bunların bir kısmı Mozarab statüsündeyken bir kısmına sadece Mecusi deniyordu. 1980'lerde İran Irak Savaşı esnasında Mecusi sözcüğü Iraklılar tarafından propaganda amaçlı kullanılmaya başlandı. Devletin güvenlik organları kanalıyla İranlılara Mecusi denilerek "gerçek Müslüman" olmadıkları ve İslam öncesi inançlarını gizlice sürdürdükleri ima ediliyordu. Bu sayede Iraklıların mücadelesinin sadece milli değil, aynı zamanda İslam adına bir mücadele olduğu iddia ediliyordu. Maguşlar, Kuzey İran´da kurulmuş olan antik Media krallığının rahip sınıfı. Maguşlar sihir yapabilme, hadisleri ve rüyaları yorumlayabilme ve astrolojik öngörülerde bulunabilmeleriyle ünlüydüler. Maguşların bu ritüel bilgisi nedeniyle Zoroastrianizm´in tek gerçek rahipleri olduklarına inanılırdı. Maguşların Zoroaster´i etkileyip etkilemedikleri ya da onun takipçisi olup olmadıkları bilinmemektedir. Maguşlar, “Efendi Tepesi” denen tepenin üzerinde hiç durmadan atadan oğula saat tutarlardı. Büyük yıldız görünene kadar bu saatin tutulacağı, ve yıldız göründüğünde de büyük kurtarıcının geleceğine inanırlardı. Maguşlardan İncil´de de söz edilmektedir. Müneccim Krallar ya da Maguşlar (Çoğulu: Magi) (Latince: Magus, Farsça: Maguš, Yunanca: μάγος), Hristiyan geleneğinde bebek İsa'ya "Yahudilerin Kralı" olarak hürmetlerini sunmak için Doğudan geldiğine ve hediye olarak altın, günnük ve mür getirdiğine inanılan soylu hacılar. Kitabı Mukaddes'te isimlerinden ya da kral olduklarından bahsedilmez ancak sonraki dönem efsanelerde Gaspar, Melkior ve Baltazar isimli üç kral oldukları söylenir. Batı efsanelerinde üç kişi, doğu efsanelerinde 12 kişi oldukları söylenir. Kökenbilim Maguşlar, Ahameniş İmparatorluğu'nun M.Ö. 550'de kurulmasına kadar olan dönemde yaşamış dini bir Pers kastıydı. Perslilerin dini ve cenazevi işlerine bakıyorlardı. Sonradan Zerdüşt dinini kabul ettiler ve Zurvanizm mezhebini oluşturdular. 10. yüzyıldan sonra Zurvanizm'le ilgili bir kayıda rastlanmaz. Magus sözcüğü bugün İngilizce'de büyücü anlamına da sahiptir ve magic (büyü, sihir) sözcüğünün kökenini oluşturur.Farsça'dan sırasıyla Yunanca'ya ve Latince'ye geçmiş Maguş sözcüğü Kitabı Mukaddes'in Batılı dillere çevirilerinde bilge ya da kahin, Türkçe çevirilerinde ise yıldızbilimci olarak geçer. Kitabı Mukaddes'te Maguşlardan sadece Matta İncili'nin ikinci bölümünde bahsedilir: « İsa'nın Kral Hirodes devrinde Yahudiye'nin Beytlehem Kenti'nde doğmasından sonra bazı yıldızbilimciler doğudan Yeruşalim'e gelip şöyle dediler: "Yahudiler'in Kralı olarak doğan çocuk nerede? Doğuda O'nun yıldızını gördük ve O'na tapınmaya geldik."23 Kral Hirodes bunu duyunca kendisi de bütün Yeruşalim halkı da tedirgin oldu.4 Bütün başkâhinleri ve halkın din bilginlerini toplayarak onlara Mesih'in nerede doğacağını sordu.5 "Yahudiye'nin Beytlehem Kenti'nde" dediler. "Çünkü peygamber aracılığıyla şöyle yazılmıştır:6 'Ey sen, Yahuda'daki Beytlehem, Yahuda önderleri arasında hiç de en önemsizi değilsin! Çünkü halkım İsrail'i güdecek önder Senden çıkacak.'"7 Bunun üzerine Hirodes yıldızbilimcileri gizlice çağırıp onlardan yıldızın göründüğü anı tam olarak öğrendi.8 "Gidin, çocuğu dikkatle arayın, bulunca bana haber verin, ben de gelip O'na tapınayım" diyerek onları Beytlehem'e gönderdi.9 Yıldızbilimciler, kralı dinledikten sonra yola çıktılar. Doğuda görmüş oldukları yıldız onlara yol gösteriyordu, çocuğun bulunduğu yerin üzerine varınca durdu.10 Yıldızı gördüklerinde olağanüstü bir sevinç duydular.11 Eve girip çocuğu annesi Meryem'le birlikte görünce yere kapanarak O'na tapındılar. Hazinelerini açıp O'na armağan olarak altın, günnük ve mür sundular.12 Sonra gördükleri bir düşte Hirodes'in yanına dönmemeleri için uyarılınca ülkelerine başka yoldan döndüler. » Epifani (Yunanca: επιφάνεια Epiphaneia).Bir dini bayramdır Ortodokslukta Teofani (Yunanca: Θεοφάνεια Theofaneia) olarak adlandırılır. İsa'nın doğumundan 12 gün sonra kutlanmasına atfen Onikinci gün bayramı olarak da anılır. Kutlamaların nedenine dair Hristiyan mezhepleri arasında farklılıklar vardır. Katoliklik ve Protestanlıkta doğudan gelen üç müneccimin bebek İsa'yı ziyaret etmesini anarlar. Ortodokslukta Ürdün Nehri'nde İsa'nın vaftiz olması anılır. Ortodokslukta üç müneccimin ziyareti ise 6 Ocak'ta kutlanır. Kökenbilim Epifani sözcüğü Yunanca epiphainein (açıklama, bildirme) kelimesinden gelir. Bunun nedeni İsa'nın tanrılığının Üç müneccim aracılığıyla Centillere ilk kez açıklandığı, bildirildiği inancıdır. Tarihçe Epifaninin Anadolu kökenli bir kutlama olduğu veya Museviliğin Hanuka kutlamasından geldiği iddia edilir.Epifani kutlamalarının kökeni doğu kiliselerine dayanır. İlk başlarda İsa'nın inkarnasyonu kutlanıyordu ve bu kutlamalarda doğumu, doğudan gelen Üç müneccimin ziyareti, çocukluğundaki önemli olaylar, Vaftizci Yahya tarafından Şeria Nehri'nde vaftiz edilişi ve bir düğünde suyu şaraba çevirişi (ilk mucizesi) anılıyordu. Kutlamalarda ağırlık merkezini ise Vaftizci Yahya tarafından Şeria Nehri'nde vaftiz edilişi oluşturuyordu. Önceleri kutlamalar tüm Hristiyanlarca 6 Ocak'ta yapılıyordu. Bir Hristiyan bayramı olarak Epifani'den bahseden en eski kayıt 361 yılına, Romalı tarihçi Ammianus Marcellinus'a aittir. Aziz Epiphanius olarak anılan Hristiyan din adamı Epiphanius, düğünde suyu şaraba çevirme mucizesinin aynı günde gerçekleştiğini iddia eder. Doğudan gelen üç müneccimin bebek İsa'yı ziyareti Üç müneccim Üç müneccimin bebek İsa'yı ziyareti, Don Lorenzo Monaco'nun eseri, 1422. Doğudan gelen üç müneccimin bebek İsa'yı ziyareti Matta İncili'nde şu şekilde anlatılır: İsa'nın Kral Hirodes devrinde Yahudiye'nin Beytlehem Kenti'nde doğmasından sonra bazı yıldızbilimciler doğudan Yeruşalim'e gelip şöyle dediler: ‹‹Yahudiler'in Kralı olarak doğan çocuk nerede? Doğuda O'nun yıldızını gördük ve O'na tapınmaya geldik.›› Kral Hirodes bunu duyunca kendisi de bütün Yeruşalim halkı da tedirgin oldu. Bütün başkâhinleri ve halkın din bilginlerini toplayarak onlara Mesih'in nerede doğacağını sordu. ‹‹Yahudiye'nin Beytlehem Kenti'nde›› dediler. ‹‹Çünkü peygamber aracılığıyla şöyle yazılmıştır: ‹‹Ey sen, Yahuda'daki Beytlehem, Yahuda önderleri arasında hiç de en önemsizi değilsin! Çünkü halkım İsrail'i güdecek önder Senden çıkacak.›› Bunun üzerine Hirodes yıldızbilimcileri gizlice çağırıp onlardan yıldızın göründüğü anı tam olarak öğrendi. ‹‹Gidin, çocuğu dikkatle arayın, bulunca bana haber verin, ben de gelip O'na tapınayım›› diyerek onları Beytlehem'e gönderdi. Yıldızbilimciler, kralı dinledikten sonra yola çıktılar. Doğuda görmüş oldukları yıldız onlara yol gösteriyordu, çocuğun bulunduğu yerin üzerine varınca durdu. Yıldızı gördüklerinde olağanüstü bir sevinç duydular. Eve girip çocuğu annesi Meryem'le birlikte görünce yere kapanarak O'na tapındılar. Hazinelerini açıp O'na armağan olarak altın, günnük ve mür sundular. Katoliklikte Epifani Katoliklikte Epifani kabul edilmeden önce de İsa'nın doğum gününü kutlama alışkanlığı mevcuttu. İsa'nın asıl doğum günü saydıkları 6 Ocak ile Noel arasında uyumu sağlamak için 25 Aralık ile 6 Ocak arasını 'İsa'nın doğum dönemi' olarak adlandırıp İsa'nın doğumunu kutlar oldular. Ortodokslukta Teofani Ortodokslukta Teofani oniki büyük bayramın biri olup İsa'nın vaftiz olması Teslis'teki ikinci sıfatının (Tanrı'nın oğlu) belirtisi olarak kabul edilerek kutlanır. Âdem'den itibaren İsa'nın sülalesi, doğumu, Müneccimler'in ziyareti, Yahudiye kralı Hirodes'in emriyle Beytüllahim'de 14.000 bebeğin katledilmesi, İsa'nın sünneti ve vaftizi sırayla anılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

No Pasaran !