BİR ŞEY YAPMALI

CUMHURİYET İÇİN DEMOKRASİ İÇİN HALK İÇİN GELECEĞİMİZ İÇİN ..................... cemaatlerin yönettiği bir coğrafya olmak istemiyorsak ................. Ama benim memleketimde bugün İnsan kanı sudan ucuz Oysa en güzel emek insanın kendisi Kolay mı kan uykularda kalkıp Ninniler söylemesi

5 Eylül 2009 Cumartesi

GÜNCEL

Deprem 4 gün önceden bilinecek
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mühendislik Fakültesi tarafından geliştirilen sistemle deprem 4 gün önceden bilinebilecek. Depremi Önceden Belirleme Sistemi'nin birinci derece deprem kuşağında bulunan Tekirdağ'ın Marmara Ereğlisi ilçesine kurulması planlanıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, ''Fay hattındaki hareketlerle, toprak, su ve havadaki hareketleri sürekli izleyerek bölgenin deprem haritasını oluşturan sistem, depremi 4 gün önce haber veriyor'' dedi. Gündoğdu, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından geliştirilen Depremi Önceden Belirleme sistemi'nin birinci derece deprem kuşağında bulunan Tekirdağ'ın Marmara Ereğlisi ilçesinde kurulmasıyla ilgili görüşmede bulunmak üzere Tekirdağ'a geldi. Gündoğdu, Türkiye'nin deprem gerçeğini kabul etmesine rağmen, 17 Ağustos büyük Marmara depreminin ardından önemli adımların atılmadığını belirtti. Bu konuda önemli çalışmalar yapan İTÜ'nün Depremi Önceden Belirleme Sistemi'ni geliştirdiğini ve son derece ciddi sonuçlar aldıklarını ifade eden Gündoğdu, bunun yaygınlaştırılması çalışmalarının ise amatör biçimde devam ettiğini bildirdi. Sistemin, bağlı bulunduğu bilgisayara yer, hava ve toprak hareketi verilerini aktararak çalıştığını, hareketlerin üniversitedeki merkezden 24 saat süreyle aralıksız izlendiğini anlatan Gündoğdu, şöyle konuştu: ''Fay hattındaki hareketlerle, toprak, su ve havadaki hareketleri sürekli izleyerek bölgenin deprem haritasını oluşturan bu sistem, depremi 4 gün önce haber veriyor. Bu sistem Türkiye'de ilk başta bazı bilim adamları tarafından ciddiye alınmadı. Sistem hakkında bilgi verdiğimiz insanlar, (Japonlar bile depremi önceden tespit edemiyor) dediler. Ancak, Türkiye'de meydana gelen depremler 'sığ' olarak adlandırdığımız, 50-60 kilometre derinde olan hareketler. Bunun için tespitler yapabilmek mümkün. Japonya'daki depremler ise yerin 300-400 kilometre altından geliyor.'' Sistemle ilgili Çanakkale, Bursa ve Nilüfer ilçesi ile Bakırköy ve Çınarcık'ta istasyonlar kurulduğunu bildiren Gündoğdu, hareketliliğin, İstanbul'daki merkezden izlendiğini ve 4 gün sonra olacak depremin şiddetini burada belirleyerek, ilgili birimlere haber verildiğini kaydetti. Bu sistemi birinci derece deprem kuşağındaki Marmara Ereğlisi ilçesine de kurmak istediklerin kaydeden Gündoğdu, ''Konuyla ilgili belediye başkanıyla görüştük. Başkan, halkın güvenliği açısından sistemin kurulması gerektiğini belirterek, bize olumlu cevap verdi'' dedi. Gündoğdu, bir çok Avrupa ülkesinin, Türkiye'de kullanılan deprem uyarı sistemini örnek aldığını bildirdi. NASA, Marmara'yı izliyor Gündoğdu, Türkiye'de sistemin kurulu olduğu bölgelerdeki hareketliliğin aralıksız izlendiğini anımsatarak, 10 dakikada bir güncellenen tüm verilerin ''http://www.yerdurumu.com/'' internet adresinden açık olarak yayınladığını belirtti. Sitenin, günlük bin 200 kez tıklandığını ve Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Araşırmaları Merkezi (NASA) tarafından günlük olarak takip edildiğini bildiren Gündoğdu, şunları kaydetti: ''Marmara'nın deprem hareketliliğiyle NASA çok yakından ilgileniyor. İnternet üzerinden buradaki tüm hareketler dikkatlice izleniyor. Hayati önem taşıyan bu sistemin ülkemizde de önemsenmesi gerekiyor. Depremin 4 gün önceden fark edildiği bir ülkede, insanlar daha bilinçli hale gelecektir. Türkiye'de depremi 5-6 saniye öncesinden haber veren bir sistem kullanılıyor. Bu sistemdeki amaç, can kurtarmaya yönelik olmasa da gaz ve elektriklerin kesilmesi için yeterli görülüyor. Bunun için 4 milyon dolar para harcandı.'' Deprem ve doğa hareketliliğinin yabancı ülkelerdeki bilim adamları tarafından da titizlikle takip edildiğini anlatan Gündoğdu, Sapanca'da meydana gelen bir sıvılaşma olayı üzerine yüzlerce yabancı bilim adamının gelip incelemelerde bulunduğunu ve kendince tedbirler aldığını söyledi.
5 Eylül 2009
Chavez karşıtı gösteriler düzenlendi
Latin Amerika'nın çeşitli ülkelerinde, Venezuela lideri Hugo Chavez karşıtı gösteriler düzenleniyor. Latin Amerika ülkelerinde yapılan Venezuela lideri Hugo Chavez karşıtı gösterilere binlerce kişi katıldı. Kolombiya'nın başkenti Bogota'da yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı gösteride Chavez'e ''otoriter yönetim kurmak, uluslararası karmaşaya yol açmak'' gibi çeşitli eleştiriler yöneltildi. Venezuela ve Honduras'ın başkentlerinde düzenlenen benzeri gösterilere de binlerce insan katılırken, diğer bölge ülkelerinde yapılan protesto gösterilerine katılımın daha düşük oranlarda olduğu görüldü. Honduras'daki yürüyüşe askeri cuntanın kararıyla geçici devlet başkanlığını yürüten Roberto Micheletti üstlendi. Micheletti, protesto yürüyüşünde, Chavez'in diktatör gibi hareket ettiği eleştirisini dile getirerek, ''ancak Chavez'in başarılı olamayacağını'' söyledi. Chavez'i protesto gösterilerinin yapıldığı kentlerde ''Chavez'e destek'' gösterileri de yapıldı. Bu gösterilere katılımın daha az olduğu gözlenirken, bazı yerlerde karşıt görüşlü göstericiler arasındaki olası çatışmalar da güvenlik güçlerinin müdahalesiyle önlendi.
5 Eylül 2009
Türkiye bunu seviyor
Geleneksel geniş aile yapısı nedeniyle büyük evlere alışan Türk insanı, bu alışkanlığını ekonomik krizde bile değiştirmedi. İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Ali Çınar, krize rağmen Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Konya'da da büyük dairelerin tercih edildiğini söyledi. Türklerin çocuk sahibi olmayı sevdiklerini, bu nedenle de geniş dairelere daha çok ihtiyaç duyduklarını anlatan Çınar, konuşmasını söyle sürdürdü: ''Biz misafir ağırlamaktan, ferah, geniş mekanlarda bulunmaktan büyük keyif alıyoruz. Maddi gücü olan ya da uzun vadeli de olsa ödeyebileceğini düşünen büyük bir kesim, geniş ve ferah daireleri tercih ediyor. İnşaat sektörünün uzun süredir içinde bulunduğu derin durgunluk bile, kimseyi büyük evde oturma tutkusundan vazgeçiremedi. Genelde müstakil binalar yerine daire tercihi ön plana çıkıyor. Özellikle dairenin site içinde olması, bu site içinde çocuk parkı, yeşil alan, süs veya yüzme havuzu bulunması tercihleri etkilemeye başladı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da bile modern konutların geniş olması isteniyor.''
5 Eylül 2009
Greenpeace'den "denizin tanıkları" sergisi
Greenpeace, İstanbul'da Yeminli Mali Müşavirler Odası'nda ''Denizin Tanıkları'' adlı fotoğraf sergisi açtı. Yeminli Mali Müşavirler Odası'nda düzenlenen serginin açılışında konuşan Greenpeace Denizler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, Greenpeace Akdeniz'in denizlerin sürdürülebilirliği ve deniz kaynaklarının korunabilmesiyle ilgili uzun süredir bir proje yürüttüğünü ve bunun gerçekleşebilmesinin yolunun sürdürülebilir balıkçılık olduğunu belirtti. Dökmecibaşı, ''Oysa bugün bütün dünyadaki sistem, balık stokları ve deniz kaynaklarının tüketilmesi üzerine kurulmuştur. Türkiye'de de durum farklı değil'' dedi. Amaçlarının bu kampanyayla balıkçıların denizlerdeki durumunu anlatmak olduğunu ifade eden Dökmecibaşı, bunu ise yaşamını denizde geçiren, ekmeğini denizden kazanan kıyı balıkçılarını hedef alarak gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Sergide yer alan ve geleneksel yöntemlerle avlanmaya devam eden kıyı balıkçılarının sorunlarını konu alan fotoğrafları çeken Aytunç Akad da proje kapsamında Gökçeada, Gökova, İskendurun körfezleri ile Sinop kıyılarında yaşayan ve geçimini balıkçılıkla kazanan insanların mücadelelerini fotoğrafladığını söyledi.Oyuncu Erkan Can da Greenpeace üyesi olduğunu vurgulayarak, ''Önce doğayı korumalıyız ve devam ettirmeliyiz. Çocuklarımıza kalacak bir dünya bırakmak için yaşadığım sürece doğanın yanındayım'' diye konuştu.Sergi 15 Eylüle kadar görülebilecek.Fotoğraflar da16-30 Eylül tarihleri arasında ise İDO Kadıköy İskelesi Sergi Salonu'nda sergilenecek.
5 Eylül 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

No Pasaran !