BİR ŞEY YAPMALI

CUMHURİYET İÇİN DEMOKRASİ İÇİN HALK İÇİN GELECEĞİMİZ İÇİN ..................... cemaatlerin yönettiği bir coğrafya olmak istemiyorsak ................. Ama benim memleketimde bugün İnsan kanı sudan ucuz Oysa en güzel emek insanın kendisi Kolay mı kan uykularda kalkıp Ninniler söylemesi

21 Mayıs 2009 Perşembe

TANIM.....

Doğu Bloğu Sovyet Bloğu ya da Demir Perde, Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği ve onun Doğu ve Merkez Avrupa'daki müttefiklerini tanımlamak üzere kullanılmış olan bir terimdir. 1947'de, başta Polonya, Romanya, Bulgaristan, Macaristan ve Doğu Almanya olmak üzere komünist rejim altına giren birçok ülke Moskova'dan yönetilen bir blok haline gelmiş bulunuyordu. Uluslararası komünizm faaliyetlerini yeniden örgütlemek üzere, Avrupa'nın önde gelen komünist partilerini Silezya'da bir konferansta topladılar. Bu toplantının sonunda, 5 Ekim 1947'de Kominform'un kurulduğu ilan edildi ve yayınlanan bildiride dünyanın iki bloka ayrılmış olduğu açıklandı. Yayınlanan belgelere göre kominform'un amaçları şöyle idi: İşçilerin yegane vatanı olarak kabul edilen Sovyetler Birliği'nin savunulması, Amerika Birleşik Devletleri tarafından temsil edilen emperyalizme karşı mücadele edilmesi, Tüm dünyayı kapsayacak olan bir Sovyetler Cumhuriyeti'nin kurulması. Uluslararası komünizm hareketini koordine etmek için kurulmuş olan Kominform'un merkezi Belgrad şehri idi. "Demir Perde" tanımı 5 Mart 1946 tarihinde Fulton'da bir konferansta Churchill tarafından yapılmıştır. Doğu Bloğu terimi Varşova Paktı ve Comecon yerine de kullanılır. Yugoslavya hiçbir zaman Doğu Bloğu veya Varşova Paktı'nın bir parçası olmamıştır. Yugoslavya komünist bir ülke olmasına rağmen, dönemin lideri Mareşal Tito II. Dünya Savaşı esnasında direnç gösteren bir partizan olarak yönetime geldi ve bu yüzden Sovyetler Birliği ülkeyi birliğe katamadı. Soğuk Savaş esnasında Yugoslavya hükümeti kendisini iki cephe arasında tarafsız bir noktaya yerleştirdi ve Tarafsız Müttefikler Hareketi'nin kurucularından birisi oldu. Buna benzer olarak, Stalinci Arnavutluk hükümeti II. Dünya Savaşı'nın sonucunda Sovyet Kızıl Ordu'dan bağımsız bir şekilde yönetime geldi. Arnavutluk, Sovyetler Birliği ile bağlarını 1960'ların başlarında Çin-Sovyet Ayrılığı sonucunda kopararak, Çin Halk Cumhuriyeti ile müttefik oldu. Doğu Bloğu'ndaki ülkeler kimi zaman Sovyetler Birliği'nin etki küresinin içinde Kızıl Ordu sayesinde tutuluyordu. Macaristan, Sovyet kaynaklı hükümetini devirip bunun yerine daha demokratik ve Moskova'dan bağımsız bir yol izleyen başka bir partiyi iktidara getirmesinin hemen ardından 1956 yılında Kızıl Ordu tarafından işgal edildi. Çekoslovakya da benzer şekilde Prag Baharı olarak ta bilinen liberalizasyon sürecinin ardından 1968 yılında işgal edildi. Sonraları, bu müdahaleler Sovyet resmi yaşantısında Brejnev Doktrini olarak anıldı. 1980'lerde Sovyetler Birliği Doğu Bloğu'ndaki ülkeler üzerindeki baskısını azaltarak, bu ülkelerin iç işlerindeki kararlarını belirlemesine izin verdi. Brejnev Doktrini'nin yürürlükten Sinatra Doktrini lehine kalkması Avrupa üzerinde dramatik bir etki yarattı. Doğu bloğu 1989 yılında Sovyet rejiminin Doğu Avrupa'da çökmesi ile birlikte sona ermiş oldu. Doğu Bloğunu Oluşturan Ülkeler 1946 Sovyetler Birliği Polonya Çekoslovakya Bulgaristan MacaristanRomanya Arnavutluk(Daha sonra ayrıldı.) Moğolistan1948Kuzey Kore1949 Doğu AlmanyaÇin1954 Vietnam1958 Küba Glasnost Sovyetler Birliği'nin son döneminde Mihail Gorbaçov'un liderliğinde ülkede demokratikleşmeye doğru değişim amacıyla uygulanmış politikaların tümüne verilen addır. 1985'te uygulanmaya başlamış, Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla son bulmuştur. Glasnost, bir anlamda fikir ve ifade özgürlüklerinin bir bileşkesi olarak görülebilir. Bu politikadaki amaç, özellikle Çernobil faciası sonrası yaşanan infialin ardından Sovyet toplumunda devlete ve yöneticilere karşı güven duyulmasına aracı olmaktı. Gorbaçov'un sosyalizm anlayışına göre, artık sosyalizmi kangren eden bir takım uygulamaların sona erdirilmesi şarttı ve bu ancak toplumun her düzeyinin katılabileceği, herkese söz hakkı tanınacak olan bir tartışma ortamıyla mümkün olabilirdi. Gorbaçov, bu hamle ile hem toplumu kendi arkasına alarak Yuri Andropov'dan sonra başa geçmesini engelleyen ve Konstantin Çernenko'yu genel sekreterliğe getiren ortodoks komünist partisi üyelerinden kurtulabilmek, hem de gerçekten tıkanmış ve üçüncü endüstri devrimini nasıl karşılayacağını bilemeyen sosyalist bloğa bir çıkış yolu bulabilmekti. Glasnost'tan sonra başlatılan ve koşut olarak yürütülmesi gereken Perestroika politikası basarısız olup da siyasi ve sosyal özgürlükler ekonomide üretim ile karşılık bulamayınca, Glasnost bu kez tersine dönen ve Gorbaçov'u Ağustos darbesi'nden medet ummaya iten ve SSCB'nin sonunu hazırlayan bir etken olmuştur. Perestroyka SSCB'de 1980'li yıllardan itibaren gerçekleştirilen ekonomik ve siyasi sistemi yeniden yapılandırma ve reform hareketleri. İlk olarak 1979'da Leonid Brejnev tarafından önerilmiş, dönemin devlet başkanı Mihail Gorbaçov tarafından desteklenmiş ve teşvik edilmiştir. SSCB'de sosyalizmin artık işlemez hale gelmesi üzerine ekonomiyi biraz serbestleştirerek devletin bütünlüğünü korumaya çalışan Gorbaçov, tam aksine devletin parçalanmasına sebep olmuştur. Gorbaçov ekonomi ve devlet yönetimine daha liberal bir bakışla yaklaşmıştır. Genel olarak yaptığı reformlar devlet mekanizmasını hantallığından kurtarmak üzeredir. Verimsiz işleyen devlet kurumları ve işletmelerine özerklik, tek bir merkezden planlama yerine kendi üretim planlarını yapabilme, bütçe açıklarını merkezden kapatma yerine kapitalist sistemdeki gibi kar amaçlı üretime odaklanma, kaynakların silahlanma yarışı yerine ekonomik refahı arttırma üzerine kullanılması ve bu nedenle ABD ile silahsızlanma anlaşmaları yapılması perestroyka ilkesinin getirdiği başlıca gelişmelerdendir. STASİ Ministerium für Staatssicherheit (MfS /Devlet Güvenlik Bakanlığı) özellikle Stasi (Staatssicherheit birleşik kelimesinden dolayı) olarak bilinir, Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nin güvenlik ve istihbarat organizasyonudur. Stasi Doğu Berlin'den yönetilmekteydi. Lichtenberg şehrinde geniş kapsamlı bir komplekse sahipti, bunun dışında şehrin muhtelif yerlerinde değişik komplekslerede sahipti. Stasi dünya çapında etkin istihbarat örgütlerinden biri olarak kabul ediliyordu. Organizasyonun şiarı "Schild und Schwert der Partei" (Parti'nin Kalkanı ve Kılıcı). Daha önceki dönemlerde Stasi için kullanılan bir başka ifadede Staatssicherheitsdienst (Devlet Güvenlik Servisiydi). Tarihçe Stasi 8 Şubat 1950 tarihinde kurulmuştur. Kuruluşunda Sovyet KGB model alınmıştır. KGB tarafından Varşova Paktı içerisinde en etkin ve sadık ortak olarak kabul ediliyordu. Wilhelm Zaisser Stasi'nin ilk başkanıdır,Wilhelm Zaisser'ın yardımcısı ise Erich Mielke. Wilhelm Zaisser Demokratik Almanya Cumhuriyeti lideri Walter Ulbricht tarafından 1957 yılında görevinden alındı. Göreve Ernst Wollweber getirildi. Ernst Wollweber, devlet lideri Walter Ulbricht ve Erich Mielke ile yaşadığı uyuşmazlıklardan dolayı görevinden istifa etti. Göreve yardımcısı Erich Mielke devam etti. Ayrıca 1957 yılında, Markus Wolf HVA'nın (İstihbarat Merkez İdaresi -Hauptverwaltung Aufklärung) yabancı istihbarat bölümünün başına getirildi. Wolf Almanya Federal Cumhuriyeti'nin devlet mekanizmasına, politikasına ve iş dünyasına sızmada büyük başarılar elde etti. Stasi 1970'li özellikle Latin Amerika'da birçok aktivist ve politikacının hayatını kurtararak farklı bir rol daha üstlenmiştir. Örneğin eylül 1973'te Şili'de Pinochet darnesi sırasında, Stasi ajanları tarafından gerçekleştirilen operasyonda, İnsanların Birliği örgütüne üye yüzlerce insan kurtarılarak Demokratik Almanya Cumhuriyeti'ne nakledilmiştir. 1986 yılında Wolf emekliye ayrıldığında görevini Werner Grossmann'a devretmiştir. 1989 yılında, Doğu Almanya'nın çözülmesinden önce, Stasi adı Ulusal Güvenlik Ofisi olarak değiştirilmiştir. Bu değişiklikten sonra yönetime Rudi Mittig getirilmiştir. Stasi Arşivlerinin Kurtarılması Rejimin son yılları olan 1989-90'larda, panikleyen Stasi yetkilileri kâğıt öğütücü cihazlarla Stasi dokümanlarını yok etmeye çalıştılar. Kağıt öğütücü cihazlar ağır iş yükünden dolayı çalışamaz hale geldiğinde dokümanları elle parçadılar. Çalakalem saklanan kâğıt parça çantaları başa geçen yeni yönetim tarafından kısa sürede ele geçirildi. KGB (Rusça: KGB (Комитет Государственной безопасности; Devlet Güvenlik Komitesi) veya Sovyet Gizli Haber Alma Teşkilatı, SSCB'nin gizli servisiydi. KGB 1954 yılında İç İstihbaratın NKVD birimi ve İçişleri Bakanlığının MWD biriminin birleşmesiyle meydana geldi. Merkezi Moskova'daki Lubyanka Meydanı'nında bulunuyordu. 1991 Ağustosundaki ihtilal girişiminde zamanın KGB Başkanı General Vladimir Kryuçkov'un rolü olduğu ispatlanıp General Vadim Bakatim'e verilen emirle KGB 6 Kasım 1991'de resmen kaldırılmıştır. Rusya'da KGB'nin görevini FSB (Федеральная служба безопасности, Federal Güvenlik Teşkilatı) üstlenmiştir. Beyaz Rusya'daki gizli servisin adı halen KGB'dir. NKVD (Narodnıy Komissariyat Vnutrennnih Del) (Rusça: НКВД, Народный комиссариат внутренних дел) veya İçişleri Halk Komiserliği, Sovyetler Birliği'nin çeşitli meselelerini idare eden devlet birimidir. Sovyetler Birliği'nin gizli polis teşkilatları OGPU ve Çeka'nın yerini alan Devlet Güvenlik Baş Müdürlüğü (GUGB), NKVD'nin en çok bilinen bölümüdür.Katyn katliamı ve holodomor(Ukraynalıların açlıktan öldürülmesinden)sorumlu oldukları iddia edilir.Stalin zamanında günde 600-700 kişi tutukladıkları da söylenir.Gulag için adam toplamışlardır. McCarthycilik ya da Amerikalılar için Kızıl Panik McCarthycilik ya da Amerikalılar için Kızıl Panik, 1940'lı yılların sonunda başlayıp 1950'li yılların sonuna değin ABD'de sürmüş anti-Komunist kuşkuculuğunu belirtmektedir. Terim adını, ABD senatoru Joseph McCarthy'den almaktadır. Bu dönemde, ceşitli durumlardan ötürü türlü insanlar Komunist ya da Komünist duygudaşı olmakla suçlanmış, özel ve devlet kurumlarınca saldırgan soruşturmalarla karşı karşıya kalmışlardır. Bu dönem süresince, birçok insan kovulmalara, işyerlerinin yok edilmesine ve tutuklanmalara maruz kalmıştır.1940'lı yılların sonunda başlayıp 1950'li yılların sonuna değin ABD'de sürmüş anti-Komunist kuşkuculuğunu belirtmektedir. Terim adını, ABD senatoru Joseph McCarthy'den almaktadır. Bu dönemde, ceşitli durumlardan ötürü türlü insanlar Komunist ya da Komünist duygudaşı olmakla suçlanmış, özel ve devlet kurumlarınca saldırgan soruşturmalarla karşı karşıya kalmışlardır. Bu dönem süresince, birçok insan kovulmalara, işyerlerinin yok edilmesine ve tutuklanmalara maruz kalmıştır. Nükleer Silah Nükleer silah, nükleer reaksiyon ve nükleer fizyonun birlikte kullanılmasıyla ya da çok daha kuvvetli bir füzyonla elde edilen yüksek yok etme gücüne sahip silahtır. Genel patlayıcılardan farklı olarak çok daha fazla zarar vermek amaçlı kullanılır. Sadece kullanılan bir silah, tüm bir kenti ya da bir ülkeyi canlı, cansız ne varsa tamamen yok edecek güçtedir. Savaş tarihinde, nükleer silah ABD tarafından II. Dünya Savaşı'nın son günlerinde iki kez kullanılmıştır.İlk olay 6 Ağustos 1945 sabahı, Little Boy (küçük çocuk) kod isimli uranyum tipi silahın Japonya'nın Hiroşima kentine atılmasıyla vuku bulmuştur. Üç gün sonra ise Fat Man (Şişman adam) kod isimli plütonyum tipi silah aynı ülkenin Nagazaki kentine atılmıştır. Kullanılan bu silahlar neticesinde çoğu sivil 120.000 kişi yaşamını kaybetmiştir. Bu olaylardan sonra nükleer silah kullanımı üzerindeki tartışmalar hız kazanmıştır. İki temel nükleer silah türü vardır. İlki, Hiroşima'ya atılan uranyum veya Nagasaki'ye plütonyum bombasındaki gibi uranyumötesi ağır atom çekirdeklerini bölerek enerji elde eden fisyon bombalarıdır. Bu silahlarda uranyum ve plütonyum gibi ağır elementlerin parçalanabilir izotopları, süperkritik kütle denilen belli bir ağırlık limiti üzerinde bir araya getirildiğinde zincirleme reaksiyona girerek çok büyük bir güç üretirler. Hidrojen bombası veya füzyon bombası denen ikinci tipte ise ateşlenen bir fisyon bombası ile hidrojen çekirdekleri birleşmeye (füzyona) zorlanır, bu sayede çok yüksek bir enerji ortaya çıkar. Fisyon bombalarının teorik üst limitleri olsa da, füzyon bombalarının gücünde bir üst limit yoktur. Bağımsızlar Hareketi Bağlantısızlar Hareketi, kendilerini hiçbir güç bloğuna dahil veya hariç olarak addetmeyen 100 üzerinde ülkenin biraraya gelerek oluşturdukları bir uluslar arası oluşumdur. 1979 I. Havana Bildirisi'ne göre birliğin amacı, "üye ülkelerin milli bağımsızlığını, egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve güvenliğini, sömürgecilikten, yayılmacılıktan, ırkçılıktan, ve her türlü dış baskı, istila, işgal ve dış müdahaleden" korumaktır. Üye ülkeler dünya nüfusunun %55'ini, BM üyelerinin 2/3'ünü oluşturur. YUMUŞAMA Yumuşama, farklı ekonomik ve toplumsal sistemlere sahip ülkeler ya da ülke grupları arasında, son aşamada barış içinde bir arada yaşamayı öngören, yeterli sayıda şarta bağlanmış uzun süreli ve kapsamlı bir işbirliğine varacak, gerginliğin aşamalı ve bilinçli bir biçimde azaltılmasını öngören politikadır. Yumuşama terimi ilk olarak Soğuk Savaş döneminde kullanılmıştır ve bloklar arasında karşılıklı “söz düellosu” vasıtasıyla savaş tehlikesinin azalmasını ve komünist ile komünist olmayan devletler arasında siyasal, ekonomik, kültürel ve teknolojik anlaşmaların sayılarındaki artışı ifade etmek için kullanılmıştır. Yumuşama, ayrıca, soğuk savaş döneminde Doğu-Batı ilişkilerinde çatışma ve gerginliğin azaldığı tarihsel bir dönemi tanımlamak için de kullanılmaktadır. “Dönem” kavramının aksine bir “süreç” olarak düşünüldüğünde yumuşama, anlaşma ve işbirliği aşamalarından oluşan bir ilişki türü olmaktadır. (Böylece uluslararası politikada yumuşama bir siyasal amaç biçimine dönüşmektedir.) Yumuşama son olarak, “görüşmeler çağı” denilen günümüzün temel özelliği ve çağdaş gelişmelerin doğal bir sonucu olarak da değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, “globalleşen bir dünyada uluslararası sistemin parçalarını oluşturan birimlerin, yeryüzünün neresinde olursa olsun çıkabilecek çatışmalar ve uzun süren anlaşmazlıkların global bir savaşa yol açabileceğinin bilincinde olarak daha tedbirli ve belli kurallara uygun hareket etmeleri” biçiminde tanımlanmaktadır. NOT : Bu sayfadaki yazılar http://tr.wikipedia.org sitesinden alınmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

No Pasaran !