MANU CHAO Şarkıları
DÜNYANIN BÜTÜN KAÇAKLARI BİRLEŞİN
Hikâye bu ya, 2001 yılının yazında Jose-Manuel Thomas Artur Chao’nun en büyük derdi, yakında çıkaracağı albümüne bir isim bulmakmış. Bir sürü isim gelmiş akıllara, ama olmayınca olmuyor işte! Bir türlü albüme yaraşır, akılda kalacak türden bir sözcük dizesi bulunamıyormuş…Ta ki, düşünmekten yorulup da bir akşam son metroyla stüdyodan eve dönme saati gelinceye kadar. Jose-Manuel Thomas Artur Chao yine böyle geçen günlerden birinin sonunda, Cezayir futbol milli takımının üniforması üzerinde, yorgun bir şekilde çıkmış stüdyodan. Metroya binmiş evine gitmek için. Evine doğru yaklaşırken, her durakta bir sonraki istasyonun adını söyleyen metalik ses zıplatmış onu yerinden:(..)Her neyse, José-Manuel Thomas Artur Chao ya da daha bilinen adıyla Manu Chao, adını Barselona metrosundaki bu anonstan alan “Proxima Estacion: Esperanza” ile Fransa tarihinin en çok satan albümlerinden birine imza attı. Parçalarının MP3 formatında paylaşım ağlarında dolaşmasına karşı olmadığını açıklayan ve Virgin Records ile özel bir anlaşma yaparak Avrupa’nın en ucuz albümlerine imza atan Manu Chao, yedi ay içinde 2,5 milyon satışı yakaladı!Peki, Manu Chao bu paraları ne yaptı?Hemen söyleyeyim: “Afiyetle yedi…”İyi ama nasıl?Öykümüzün “şenlikli” kısmı tam da burada başlıyor . Ama önce biraz geriye gidelim. Mesela 1961′e.. 1961… İspanya bir 14 yıl daha Generalissimo Franco’nun faşizminin yönetiminde kalacaktı. O yıl Galiçyalı gazeteci bir baba ve Bask bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Manu Chao, doğduktan birkaç gün sonra mülteciliği tatmak zorunda kalır. Faşist İspanyol polislerinden kaçan aile, Paris’in fakir bir gettosunda mülteci olarak yaşamaya başlar. Tanımadığı bir ülkeye gelen küçük çocuğun mahalle arkadaşları artık Perulu, Kolombiyalı, Cezayirli, Senegalli, Faslı, Tunuslu göçmenlerdir. Berberi çobanlarının müziği Rai, 90′ların başında Paris gettolarını ele geçirirken Manu Chao’yu da derinden etkiler.1968′teki “güzel isyan” ve 2005 yılındaki hepimizin hatırlayacağı o büyük çatışmalar başta olmak üzere, sayısız kere ayaklanan bu mahalleler, Manu Chao ve grubu Mano Negra’ya müzikleri için esin kaynağını verdi. “Mülteci halkların Babil Kulesi” de denen Paris’in polis giremeyen gettolarından çıkan bu çocuğun müziği de kendisi gibi son derece keskindi ve çok açık bir politik mesaj taşıyordu: “Dünyanın bütün kaçakları, birleşin!”Nitekim, şarkılarında bunu çok açık bir şekilde görürüz:—clandestino—yalnız acılarımla giderimcezam yalnız giderkaçmak benim kaderimdirkanunla dalga geçerim çünkübabil kulesinin kalbinde bir haylazımbana clandestino(kaçak) derlerçünkü kimliğim yokkuzeyde bir şehre çalışmaya gittimhayatımı cebelitarık ve ceuta arasında bıraktımdenizde bir ışık(işaret)şehirde bir hayaletimbenim yaşamım yasaktıröyle der kanunlaryalnız acılarımla giderimcezam yalnız giderkaçmak benim kaderimdirçünkü kimliğim yokbabil kulesinin kalbinde bir haylazımbana clandestino derlerben kanunları bozarımmano negra clandestinaperulu clandestinoafrikalı clandestinomarihuana illegal!(…)Gariptir, Türkiye’de 90′ların başında moda olan tekerlekli el arabalarıyla kaset satışı, Paris’i de sarmıştır. Cheb Hasni’nin kasetinin Paris’teki el tezgahlarında 250 bin adet sattığı zamanlar; müziğin, satış kanallarının ve hatta dinleyicinin bile “kaçak ve yasadışı” olanının makbul olduğu bir güzel dönemdir yaşanan…İşte böyle bir dönemde Manu Chao, Garcia Lorca’nın “İnsanın iyi bir İspanyol olması için işin içinde mutlaka Latin Amerikalıların olması gerekir” sözünü doğrularcasına, bir Güney Amerika turnesine çıkar. Kristof Kolomb’un Amerika kıtasını keşfedişinin ve Amerika kıtasının yerli halklarının soykırımının 500. yıldönümünde, 1992′de Mano Negra (1984-1995 arasındaki müzik grubu) ile alternatif bir fetih hârekatına girişir! Eski bir tanker konser platformuna dönüştürülerek; Venezüela, Kolombiya, Meksika, Dominik Cumhuriyeti, Küba, Brezilya, Ekvator, Uruguay ve Arjantin kıyıları boyunca yerli halka bedava konserler verilir! Ada ada, kasaba kasaba Karayipler ve Güney Amerika kıtasını dolaşan grup, o güne kadar kazandıkları parayı, yukarda da ipucunu verdiğimiz üzere “afiyetle yer”!Manu Chao’nun kazandığı paraları yeme yöntemlerinden bir diğeri ise, Cenova’daki G8 ve küreselleşme karşıtı eylemler sırasında yaptığı gibi, konserlere gelen eylemcilere kumanya dağıtmaktır.Virgin Records ile anlaşmasına rağmen “ruhunu satmayan” Manu Chao, konserler ve kaset satışlarından gelen parayı “afiyetle yer” ve bunu kollektif bir eğlenceye dönüştürür. Son aldığım haberler, grubun arada sırada Barselona’daki bir yaşlılar evi/hastaneye gidip, onlar için çaldıkları yönünde Yıllarca Fransa’da “bir mülteci, bir kaçak” olarak yaşayan Manu Chao, uzun bir süredir dünya medyasının dikkatini üzerine topluyor; boş vakitlerinde Le Canard Enchaine‘den tanıdığımız ünlü karikatürist Jacek Wozniak ile şarkılı/şiirli bir kitap çıkarmaktan Emir Kusturica ile birlikte Maradona üzerine film yapmaya kadar pek çok projede çalışıyor.Ya yeni albüm? Ufukta yeni bir çalışma yok gibi. Korkarım, Manu Chao’nun bu işlerden sıkılıp, 1992′deki gibi yeniden kaçakların ve yasadışıların yanına kaçmasını bekleyeceğiz…(…)Peki, siz kimlerden kaçıyorsunuz?Zorunlu askerlikten, ev sahibinden, polisten, BSA’dan, zabıtadan, evlenmekten, devletten… Kimden?Hayatının bir döneminde “kaçak” olmamış hiç kimse yoktur. Ve Manu Chao müziğini kaçaklar, asiler ve yasadışı olanlar için yapar.Dünyanın tüm kaçakları, birleşin! Ve bunu son derece eğlenceli bir müzik eşliğinde yapmayı unutmayın…
MANU CHAO şarkıları
Manu Chao - Bella CiaoManu Chao - Bongo BongManu chao – CannabisManu Chao – ClandestinoManu Chao – DesaparecidoManu Chao - je ne t'aime plusManu Chao - Me Gustas TuManu Chao - Welcome To TijuanaManu Chao & R.E.M. - Mano Negra Mala VidaManu Chao (Mano Negra) - Pas assez de toiManu Chao Amadou et MariamManu Chao Amadou et Mariam - Senegal Fast FoodManu Chao En Vivo
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder