BİR ŞEY YAPMALI

CUMHURİYET İÇİN DEMOKRASİ İÇİN HALK İÇİN GELECEĞİMİZ İÇİN ..................... cemaatlerin yönettiği bir coğrafya olmak istemiyorsak ................. Ama benim memleketimde bugün İnsan kanı sudan ucuz Oysa en güzel emek insanın kendisi Kolay mı kan uykularda kalkıp Ninniler söylemesi

14 Mayıs 2009 Perşembe

W.SHAKESPEARE - SONELER

İnsanın Yedi Çağı Bütün dünya bir sahnedir... Ve bütün erkekler ve kadınlar sadece birer oyuncu... Girerler ve çıkarlar. Bir kişi bir çok rolü birden oynar, Bu oyun insanın yedi çağıdır... İlk rol bebeklik çağıdır, Dadısının kollarında agucuk yaparken... sonra mızıkçı bir okul çocuğu... Çantası elinde, yüzünde sabahın parlaklığı Ayağını sürerek okula gider... Daha sonra aşık delikanlı gelir, İç çekişleri ve sevgilinin kaşlarına yazılmış şirleriyle... Sonra asker olur, garip yeminler eder. Leopara benzeyen sakalıyla onurlu ve kıskanç, Savaşta atak ve korkusuz, Topun ağzında bile şöhretin hayallerini kurar... Sonra hakimliğe başlar, Şişman göbeği lezzetli etlerle dolu, Gözleri ciddi, sakalı ciddi kesmli... Bilge atasözleri ve modern örneklerle konuşur Ve böylece rolünü oynar... Altıncı çağında ise palyaço giysileriyle, Gözünde gözlüğü, yanında çantası, Gençliğinden kalma pantalonu zayıflamış vücuduna bol gelir. Ve kalın erkek sesi, çocukluğundaki gibi incelir. Son çağda bu olaylı tarih sona erer. İkinci çocukla her şey biter. Dişsiz, gözsüz, tatsız, hiç bir şeysiz.. Bu yazı William Shakespeare'ın 'Nasıl Hoşunuza Giderse' adlı oyununun 3. Bölüm 7. Trajedyasıdır William Shakespeare İnandıramaz Aynam Yaşlandığıma Beni İnandıramaz aynam yaşlandığıma beni. Değil mi ki doğduğunuz aynı gün gençlikle sen; Ama örtünce vaktin kırışıkları seni Medet umarım ömrüm bitsin diye ecelden. Varlığına o eşsiz güzelliği giysen de Gönlümün urbasından başka şey giyemezsin. Yüreğim sende çarpar, yüreğin çarpar bende: Demek ki bana göre yaşlısın diyemezsin. Onun için, sevgilim, kendine bakman gerek, Nasıl ki ben bir hiçim bakmak dururken sana, Yüreğin bende diye üstüne titreyerek Olmuşum yavrusunu esirgeyen bir ana. Gönlüne bel bağlama gönlümü yok edersen, Geri almak yok diye onu verdin bana sen. 1564....... William Shakespeare Hamlet'den Sevgisinin kepaze edilmesine, Kanunların bu kadar çabuk yürümesine, Kötülere kul olmasına iyi insanın Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken? Kim ister bütün bunlara katlanmak Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek, Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa, O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya Ürkütmese yüreğini? Bilmediğimiz belâlara atılmaktansa Çektiklerine razı etmese insanı? Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi: Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor Yürekten gelenin doğal rengini. Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar Yollarını değiştirip bu yüzden, Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar. Ama sus, bak güzel Ophelia geliyor. Peri kızı dualarında unutma beni, Ve bütün günahlarımı. Willam Shakespeare HAMLET III Perde, I Sahne William Shakespeare BazenYıldızları süpürürsün, farkında olmadan, Güneş kucağındadır, bilemezsin. Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür, Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın. Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın. Uçar gider, koşsan da tutamazsın... William Shakespeare Bütün Mesele Hazır Olmakta Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin. Şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta. Madem hiçbir insan bırakıp gideceği şeyin gerçekten sahibi olmamış, erken bırakmış ne çıkar, ne olacaksa olsun! Hamlet'ten William Shakespeare 29. sone bakışlarda küçümeyiş okuyorum yalnızım, bedbahtım, tesellisizim. gökler sağır, sesim boğuk ve lanet okuyorum talihime kıskançlıktan kuduruyorum kiminin ikbalini aczimden utanıyorum. hazlarım iğrendiriyor beni. o zaman sen geliyorsun aklıma, ve birden bire kanatlanıyorum, bir tarla kuşu gibi, mest içim aydınlıkla doluyor, yükseliyorum yükseliyorum neşideler söylüyorum hayata, göklerin eşiğinden bana ne toprağın çirkinliğinden insanların zilletinden bana ne? hatıran öyle sonsuz bir hazine ve sevgin öyle büyük mutluluk ki dostum! en mağrur hakanların tacını hor görüyorum William Shakespeare Benim Günahım Aşktır Benim günahım aşktır, senin erdemin nefret: Sevgi günahtır diye günahımdan nefret bu. Gel, kendi durumunu benimkine kıyas et, Görürsün siteminin ne haksız olduğunu. Haklıysa da, o sözler kızıl süsünü bozan Ve benimkiler kadar bol sahte aşk senedi Düzüp başkalarının yataklarını talan Eden dudaklarından işitilmemeliydi. Seni sevmem yasaldır; bak, seviyorsun sen de: Gözüm sırf sana düşkün, senin gözün onlara; Merhamet yüreğinde kök salıp boy versin de Acımanla hak kazan sana acınanlara. Aramağa kalkarsan kendi gizlediğini Senin kendi örneğin yoksun bırakır seni. 1564......... William Shakespeare 115 Sana önceden yazdığım dizeler yalan söylüyordu; Seni bundan daha çok sevemem diyenler hani; Ama o zamanlar aklım bir türlü almıyordu, İçimdeki alevin daha da parlak yanabileceğini. Oysa zaman, kralların fermanını bile değiştirir, Yeminler arasına girer, milyonlarca oyunuyla, Kutsal güzelliği karartır, sivri niyetleri köreltir; Nice dik başları değişimin çarkına uydurur sonunda; Heyhat! Ben de zaman denen zorbanın korkusuyla, 'En çok şimdi seviyorum seni,' diyemez miyim; Aşkımdan kuşku duymadığım, en emin olduğumda, Geleceği unutup, o güne taç giydiremez miyim. Aşk bir bebek olduğuna göre, hayır, bunu diyemem, Büyümesini sürdüren şeyi, büyümüş gibi göremem. William Shakespeare Var Olmak mı, Yoksa Olmamak mı Var olmak mı, yoksa olmama mı, bütün sorun bu! Düşüncemizin katlanması mı güzel, Zalim kaderin yumruklarına, oklarına, Yoksa diretip belâ denizlerine karşı Dur, yeter! demesi mi? Ölmek, uyumak sadece! Düşünün ki uyumakla yalnız Bitebilir bütün acıları yüreğin, Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun. Uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü! Çünkü, o ölüm uykularında, Sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından, Ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu. Bu düşüncedir felâketleri yaşanır yapan. Yoksa kim dayanabilir zamanın kırbacına? Zorbanın kahrına, gururun çiğnenmesine.. William Shakespeare Sone 50 Yola koyuldum ama, ilerlemek ne de zor; Şu yorucu yol var ya, ben sonuna vararak Rahata kavuşmayı umarken, şöyle diyor: “Sen ne kadar gidersen dostun o kadar ırak.” Beni götüren hayvan, üzüntümün yorgunu, Güçbelâ yürür benim dert yükümü taşırken; Zavallı, bir sezgiyle öğrenmiş sanki şunu: Binicisi hız sevmez senden uzaklaşırken. Kanlı mahmuzum bile onu öne süremez Sağrısını öfkeyle bazen dürtükleyince; Yalnız inilder de, başka yanıt veremez, O, derisini deşen mahmuzdan keskin bence. ___çünkü o inleyişten şu doğuyor kafamda: ___benim derdim önümde, sevincimse arkamda. William Shakespeare Sone 24 Gözlerim ressam rolünü aldı ve kabartma çizgilerle, Güzelliğinin biçimini gönlümün levhasına çıkardı; Bedenime gelince, o da bu resmin çerçevesi oldu işte; Malum, resmin konumundan bilinir usta ressamın sanatı. Seni olduğu gibi yansıtan resim nerde diyorsan, Ressamın içine bakıp hünerini orda görmelisin; Camlarının parlaklığını senin gözlerinden alan, Göğsümdeki sergide asılı resme ulaşmalısın. İşte bak, gözler gözler için neler yapıyor! Gözlerim senin şeklini çizdi, seninkilerse, Gönlüme açılan birer pencere; güneş de bayılıyor Onlardan içeri bakmaya, sen varsın diye içerde. Ama gözlerin sanatında yine de bir eksiklik var: Gördüklerini çiziyorlar yalnız, yüreği tanımıyorlar. William Shakespeare Sone 23 Korkudan sahnede eli ayağına dolaşıp, Rolünü şaşıran kötü bir oyuncu misali; Ya da azdıkça içine sığmayan öfkesi taşıp Kendi yüreğini zayıf düşüren çılgın biri gibi, Unutuyorum, kendime güvenim olmadığından mutlaka, Tam olarak söylemeyi aşk oyununun sözlerini; Ve aşkımın yükü öylesine ağır geliyor ki bana, Kendi aşkımın gücü karşısında eziliyorum sanki. O halde, nedemek istediğimi bakışlarım anlatsın, Konuşan gönlümün sessiz sözcüsü olsun onlar; Aşkımı onlar açığa vursun, derdime çare arasın; Öyle ki, hiç kalsın yanında, durmadan konuşanlar. Ah, sessiz aşk neler yazmış, öğren artık okumayı, Aşkın sırrına ermişler bilir gözleriyle duymayı... William Shakespeare Sone 22 Yaşlısın deseler de bana,inanmam aynalara, Gençlik ve sen aynı yaştasınız ya! Ama zamanın yol yol izler açtıgını görürüm de sende, Anlarım, er geç bana da gelip çatacak ölüm. Seni baştan ayağa saran şu güzellik var ya, Yüreğimin en gösterişli örtüsü de o işte benim. Güğsünde yaşadıkça yüreğim, yüreğinse ben de arttıkça, Kim der ki, nasıl diyebilir ki, senden yaşlıyım? Yeni doğmuş yavruyu sakınır gibi ebesi, Taşıdığım yüreğin üstüne ben nasıl titreyeceksem. Nasıl sakınacaksam kendimi, kendim için değil, senin için; Öyle sakin işte sen de kendini, ey sevdiğim! Geri gelir sanma yüreğin, benim yüreğim öldükten sonra; Bana vermiştin onu, unutma, geri almamak üzere bir daha. William Shakespeare Sone 15 düşünüyorum da, dünyada büyüyen ne varsa, bir an tutunabiliyor yetkinlik noktasında; şu koca sahnede sergilenen tüm oyunlarsa, gizliden gizliye hep yıldızların etkisinde. bakıyorumda, bitkiler gibi çoğalıyor insanlar, aynı gökten açılıyor ya da kapanıyor yolları; gençlikte kabarıyor, inişe geçince sönüyorlar, silinmeye başlıyor akıllardan gösterişli günleri. o görkemli gençliğin geliyor gözlerimin önüne; savruk zaman belki çöküşle tartışmaya girdi bile, gençlik gününü, karanlık geceye döndürsek mi diye. AMA SEVGİN UĞRUNA ZAMAN'LA SAVAŞI SÜRDÜREN BEN, YENİDEN AŞILIYORUM SANA, O NE GÖTÜRÜRSE SENDEN... William Shakespeare Sone 2 Kırk yılın kışı, güzel alnını kuşattı mı, Kapladı mı yüzünü derin çukurlar artık, Gençliğinin kibirli, süslü giyim kuşamı Beş para etmez olur, hırpani yırtık pırtık: O zaman sorarlarsa güzelliğin nerdedir, Dinç ve şen günlerinin hazinesi ne oldu; Dersen yuvaların çökmüş şu gözlerdedir, Bencillik utancıyla israfa övgüdür bu. Kavuşur güzelliğin çılgınca alkışlara “Benim güzel çocuğum beni kurtarır,” dersen “Ve yüzümü ağartır ben yaşlandıktan sonra,” Güzelliğinin onda sürdüğünü göstersen. ___O, sen yaşlandığında yeniler varlığını, ___Soğuktan donan kanın duyar ısındığını. William Shakespeare Sone 126 Hey oğul, güzel oğul, avucunda kıskıvrak: Vaktin dönek aynası, bir de saatli orak. Sen ay gibi büyürken, serpilip gelişirken Hepten çokmuş görünür kim varsa seni seven. Yıkımlara egemen olan Doğa tanrıça Seni geri çekiyor sen hızla yol aldıkça: Amacı, hünerini sende kanıtlayarak Zamanı rezil etmek, sefil anlara kıymak. Şimdi gözbebeğisin, ama kork ondan, çünkü Tuttuğu hazinesi sonsuz onun olmaz ki. Ertelese de er geç hesabı kapanacak: Yapacağı ödeme sen olacaksın ancak. William Shakespeare Sone 1 Artmasını isteriz en güzel varlıkların Güzelliğin gül yüzü solmasın diye asla. Bir güzel, yaşlanıp da göçünce bugün yarın Anısı yaşar yine körpecik yavrusuyla: Ama can yoldaşındır kendi parlak gözlerin. Kendi ateşin besler ruhunun alevini: Kıtlığa çevirirsin bolluğunu her yerin, Kendi düşmanın gibi, ezersin can evini. Şimdi sen yeryüzünün taptaze bir süsüsün, Varlığın çiçek dolu bahardan müjde taşır, Ama kendi koncanda ruhunla gömülüsün. Pintiliğin arttıkça kendi sonun yaklaşır. ___Dünyaya acımazsan, oburlar gibi ancak ___Varlığın da mezar da güzelliği yutacak. William Shakespeare Sone Benzetebilir miyim bir yaz gününe seni? Sen daha sevimlisin, daha sakinsin ondan. Sert rüzgarlar Mayısın narin çiçeklerini. Hırpalar ;Yaz ise pek çabuk geçer...Durmadan! Bazan, kızgın olarak,parlar gözü semanın... Bir karartıyla sık sık söner altın bakışı ; Her güzel,güzelliğini kaybeder: Tabiatın- Sebep olur da bazan bu kararsız akışı! Fakat senin ebedi yazın hiç sönmeyecek, Dönmeyecek sendeki güzellik bir yalana. Ölüm sana yaklaştı diye, öğünmeyecek: Sen eşitken ebedi mısralarla zamana Yaşadıkça insanlar, görebildikçe gözler, Seni yaşatmak için yaşayacak bu sözler William Shakespeare Sevgisinin Kepaze Edilmesine Sevgisinin kepaze edilmesine, Kanunların bu kadar çabuk yürümesine, Kötülere kul olmasına iyi insanın Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken? Kim ister bütün bunlara katlanmak Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek, Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa, O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya Ürkütmese yüreğini? Bilmediğimiz belâlara atılmaktansa Çektiklerine razı etmese insanı? Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi: Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor Yürekten gelenin doğal rengini. Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar Yollarını değiştirip bu yüzden, Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar. Ama sus, bak güzel Ophelia geliyor. Peri kızı dualarında unutma beni, Ve bütün günahlarımı William Shakespeare

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

No Pasaran !