BİR ŞEY YAPMALI

CUMHURİYET İÇİN DEMOKRASİ İÇİN HALK İÇİN GELECEĞİMİZ İÇİN ..................... cemaatlerin yönettiği bir coğrafya olmak istemiyorsak ................. Ama benim memleketimde bugün İnsan kanı sudan ucuz Oysa en güzel emek insanın kendisi Kolay mı kan uykularda kalkıp Ninniler söylemesi

19 Mayıs 2009 Salı

benden de olsunmu biraz

dsed(a.sizinkan) güneşin bekçileri (86 saroz) umutlarımız vardı billur su misali gerçekleştirecektik elele gecelerin karanlığında yıldızlar vardı sadece bizim ay da bizimdi,tüm dünyanın değil güneşin bekçileri diyorlar şimdi bize umutlarımız hala solmadığı için II (93 ankara z'ya) unutmam çok zor hasretin eziyor benliğimi çok uzaklardan gelen bir şarkı şarkımız duyuyormusun ne muhayyer ne kürdilihicazkar rast makamında esiyor rüzgar boğulurcasına (84 keşan) gece yarısını geçkin saatlerde duygularım ve ben eski günler ve ben enkaz olmuş bir şehir bir bütün olmaz artık ellerimde hüzün gözlerimde yaşlar hayaletler uzak durun benden uzak durun hatıralar hala seviyormuyum,bilemiyorum bırakında ağlıyayım geri dönmeyecek günlere hıçkırahıçkıra boğulurcasına belki de (86 saroz) bir ilk bahar günü sona ermek üzereyken son çabalar harcanıyordu gün balıkçıyı terketmeden önce o güne elveda diyebilmek için çırpınıyordu çok uzaklarda bir köşede herhangi bir yerde balık şarap ve sevdalı bir genç efkar dağıtıyordu belki de pişmanlık (86 keşan) geçmiş günler anlamsız koşuşturmalarla do ile re yi fa ile sol den ayıramamışım gülmüşüm ama gerçeklerden uzak düşlerde çok şey bekleyip te hayattan bulamamışım umduğumu sonra sevmişim hiç olmayacak bir zamanda hiç olmayacak bir yerde göğüm mavisi başka denizin başka vakdinde farkedememişim ah! o güzel gençlik günlerimi boşa sarfetmişim. tao ve mao (86 istanbul) taonun çiçekleri açınca güzel kokular saçarlar maonun kuşları ne de güzel şakırlar ve tao ile mao bir araya gelince maonun kuşları taonun çiçeklerine konarlar polenler ve gagalar (şimdi kamasutra zamanı) özgürlük (86 istanbul) sözlerimde özgürlük özgürlüğümde sevgi sevgimde özlem özlemimde hayata saygı saygımda acı bir çığlık sitem meyva vermeyen ağaca sitem dalgalanmazsa al bayrağıma sitem tüm gözü yaşlı bırakanlara umut gökkuşağında umut bir yudum suda (kana kana içilecek bir yudum suda) istem gülen gözler istem buram buram sevda kokan çiçekler istem güzel düşler ve hayaller rüyalar ve tabirler her şeyden bir sürü anlam çıkarmak her anın üstünde düşünebilmek hürce gökleri rengarenk boyamak çocuk düşünüşüyle yükseltmek uçurtmaları pervaneleri döndürmek şarkılar söylemek barış adıyla ve bütün bir ömrü yaşayabilmek kardeşlik temasıyla için için ağlıyabilmek katılırcasına gülebilmek çocukluğumda düşsellik düşlerimde mantık mantığımda özlem özlemimde doğrular doğrularımda sözlerim ve sözlerimde özgürlük tüm benliğimce bir gün şarkılar söylenecek (inanıyorum) şarkılar dudaklarda -kelepçeli bileklerin öyküsü öyküler kaldırımlarda -yaşıyan umutların örtüsü örtüler zindanda,gardiyan masasında -yalancıların sözcüsü sözcüler grevlerde -pankartların öncüsü öncüler gönüllerde -al yeleli atların sürücüsü sürücüler arabalarda otobüslerde -hürriyeti taşıyanların öcüsü öcüler çocuk düşlerinde -tüm kötü imgelerin hüznü hüzünler dudaklarda -kelepçeli bileklerin türküsü ve güneşe doyamayanların ve umutlarına ket vurulanların ve şarkılarına yasak konulanların ve sözde ama özde yaşayanların dillerinin ucuna gelipte söyleyemedikleri gözpınarları dolupta ağlayamadıkları herkes adına sustukları birşey alevle yağmur arası özgürlük..... sen misin? (88 balıkesir z'ya ) gelen sen misin koşarak gelen senmisin boynuma sarılan (birtanem) bana geri dönen sen misin ayşafağında tükenirken günüm ŞİİR

şiir

diyorlar ki

önce doğmuş yazıdan

yediveren bir anadan

cinsiyeti ne

kimbilir

herkeseymiş

karlar yağmış üstüne

buz tutmuş günü gelmiş

güneşte kavrulmuş

ateşte yanmış

günügelmiş

usandırmışlar onu

saldırmışlar ona

(şiire ve şaire)

yakmışlar onu

dört duvar arasına hapsetmişler

parmaklıklar arasına atmışlar

günü gelmiş yüzüne bile bakmamışlar

tozlanmış sararmış yaprakları

birbir

şiir

diyorlar ki

o yediveren anadan doğan

o bire bin

bire yüzbin

milyon veren

şiir

yaşamız

herşeye rağmen

yaşatmış

yaşanılısıları

gün gelmiş

bebeğe

adını vermiş

savaşçı (86 keşan)

ya savaşçı ya da işçi olabilirsin

aslında her işçi bir savaşçıdır

ekmeği için akıtır terini

katığı için akıtır kanını

kimi devrimcidir kimi ılıman("demokrat")

hiçbir zaman olamaz faşist

hiçbir zaman olamaz emperyalist

megoloman

ya savaşçı ya da çiftçi olabilirsin

gerçi farklı olmazsın işçiden

aga değilsen marabaların yoksa

mecbursun sabana koşmaya

geceleyin bir solukta çocuk yapmaya

ikinci bir soluk bulamam diye

ya savaşçı y da ölümlü olabilirsin

savaşçıysan işçi,köylü memursundur aslında

ölümlüysen herşey olabilirsin

bakan başbakan baştanbakan

araban katın yatın karın metresin olur

paran pulun senetlerin çeklerin olur

zenginlik seni mutlu etmediği zaman

yüzyıllara bak gör doğruyu

not:yerler önemli değildir aslında,yaşanılandır doğru olan,yaşatandır daim olan

efsanelerin başlangıçları bilinmese de fiyat biçilemez yüzyıllardır süreduran emeğe.

bulutlar (86 keşan)

-ulan deyyyus ! nidası gökleri yararak kulaklarda çınladı

belli ki ürkmüştü bulutlar

yılan başlı ejderden

onun -ulan deyyyus! nidasından

-ulan deyyyus!

bulutlar,gökleri saran bulutlar

söyleyin,size kim güvenipte

sakladığı sırlarını açar

açar mı hiç

yılan başlı ejderin -ulan deyyyus!diyen haykırışından korkan

korkupta dili çözülen bulutlar

çenesi düşük gözü yaşlılar

yılan başlı ejderler kusan

sonra eriyip giden bulutlar

efkar mı kalır yanan yüreklerde

sönüverir ateşler

yılan başlı ejderinde ateşi söner

haykırışıda biter

yokolup gider

şekilden şekile giren bulutlar

korkudan...

korkaklar

korkak

ulan!

dey...yyus

ulan!

avuçlar dolusu taşınamıyormuş zaman (85 istanbul)

öyle bir şeymiş ki eriyen karlar altında avuçlar dolusu taşınamıyormuş zaman dünya denen bir yer varmış,bu koca evrende kavgalar bitmezmiş,bencillik sarmışmış dünyayı akan suyu kıskanırmış en yakınından ilkel yaratık insan dünya öyle bir yermiş ki nefes alabilmek olası değilmiş aşksa kadehlerde erirmiş parayla satılırmış düşler yağmur yağarmış dört mevsim balçıkmış patates tarlaları avuçlar dolusu taşınamıyormuş zaman alev alev tutuşurmuş okyanuslar önüne geleni yakarmış dev tankerler dünya nükleer savaşın içindeymiş ama anlamak istemezmiş ademoğlu her yanı kan sarmış dünya öyle bir yermiş ki,övülesi mümkün değil yaşama sevgisi yaşanılana saygı kalmamış zaman akarmış,nefretten artakalan zaman avuçlar dolusu

1 yorum:

  1. Şiirlerin için kutlarım.
    Küçük bir istek: Biraz daha büyük ya da kalın yazar mısın?

    YanıtlaSil

No Pasaran !